SELÄ°MÄ°YE CAMÄ°Ä°



Cami, Selimiye adıyla anılan meşhur semttedir. Selimiye Kışla Sokağı, Şerif Kuyusu Sokağı, Selimiye Camii Sokağı ve Çeşme-i Kebir Sokağı ile çevrili geniş alanı kaplar.


SELÄ°MÄ°YE CAMÄ°Ä°

Cami, Selimiye adıyla anılan meÅŸhur semttedir. Selimiye Kışla Sokağı, Åžerif Kuyusu Sokağı, Selimiye Camii Sokağı ve ÇeÅŸme-i Kebir Sokağı ile çevrili geniÅŸ alanı kaplar. Camiin bu sokaklara açılan avlu kapıları vardır. Tak halinde ve harpuÅŸtalı olan bu kapıların biri hariç diÄŸer üçünün de, iç ve dış alınlarına âyet-i kerimeler yazılmıştır. Åžerif Kuyusu Sokağı'na açılan avlu kapısının yalnız dış yüzünde âyet bulunmaktadır. Bu kapıdan avluya girildiÄŸinde, saÄŸ tarafında abdest muslukları olduÄŸunu görürüz. Bunun ön kısmı muvakkithanedir. Muvakkithanenin sol tarafında ise Selimiye Camii ÅŸadırvanı vardır. Kapının sol tarafında da helâlar bulunmaktadır. Muvakkithanenin kitâbesi yoktur. Camiin cümle kapısı Selimiye Camii Sokağı'na açılmaktadır. Arazi meylinden dolayı iki taraşı, zemini ve korkulukları kesme taÅŸ olan bir rampanın yardımı ile avlu kapısına çıkılmaktadır. Kapının iki yüzüne gayet güzel celî bir hat ile ayetler yazılmıştır. Tak halindeki bu büyük ve yüksek kapının üzeri kurÅŸun kaplı olup tepesine küçük bir alem yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Selimiye Kışlası Sokağı'na açılan avlu kapısının iki tarafında camiin hazîresi bulunmaktadır. Bu sokaÄŸa bakan avlu duvarına hâcet pencereleri açılmıştır. Selimiye Kışlası Sokağı ile Åžerif Kuyusu sokaklarının birleÅŸtiÄŸi yerde, bugün meÅŸruta ve çocuk kütüphanesi olarak kullanılan sıbyan mektebi vardır. Fevkânî olan bu yapının üst kısmı ahÅŸaptır. Avluda bugün kullanılmayan çok büyük bir ÅŸadırvan bulunmaktadır. 4 x 2 adım boyutlarındaki bu ÅŸadırvan dikdörtgen tekne biçimindedir. Üzerini kalın bir kapağın örttüÄŸü bu teknenin dört yüzünde toplam 12 musluk yeri vardır. Kitâbesi yoktur. Mabet hakkında Hadîka yazarı Hafız Hüseyin Efendi ÅŸu bilgiyi vermektedir: "Bânisi, Sultan Selim Han-ı Salis'tir. Eyüp camiini tecdid ve ihya buyurduktan sonra Bina Emini olan rical-i Devlet-i Aliyye'den Uzun Hüseyin Efendi bu camiye dahi Bina Emini tayin olunup 1216 (1801) senesi yapımına baÅŸlanıp, 1220 Muharreminin 5. günü (5 Nisan 1805) tamamen bitmiÅŸ olup ibadete açılmıştır. Sultan III. Selim'in sırkâtibi Ahmet Efendi Ruznamesi'ne göre, 23 Zilhicce 1216 (26 Nisan 1802) pazartesi günü, yapılan bir merasimle "Kavak Sarayı mahallinde ihya gerde-i ÅŸahane olan ta'limli asker kışlağı kurbınde bir camii ÅŸerif bina ve ihyası için" temel atılarak inÅŸasına baÅŸlanmıştır.