FENÂYÎ ALİ EFENDİ TÜRBESİ
Türbe, Çavuşbaşı Semtinde ve Boybeyi Sokak üzerindeki Fenâyî Tekkesi Mescidi avlusundadır.
FENÂYÎ ALİ EFENDİ TÜRBESİ
Türbe, ÇavuÅŸbaşı Semtinde ve Boybeyi Sokak üzerindeki Fenâyî Tekkesi Mescidi avlusundadır. 1281 (1864) tarihinde, Sadrazam Yusuf Kâmil PaÅŸa'nın eÅŸi Mısırlı Zeynep Hanım tarafından bir sene evvel vefat edip bu tekkenin hazîresine gömülen, annesinin ruhu için, cami ile beraber ihya etmiÅŸtir.
Türbe ve camiin tamirine annesi tarafından baÅŸlandığı fakat onun ani vefatı üzerine Zeynep Hanım tarafından tamamlandığı rivayet edilmektedir. Dikdörtgen ÅŸeklindeki türbe, sekiz köÅŸelidir. Duvarları kârgir, çatısı ahÅŸap olup içten hafif kubbelidir. Ä°çinde 1158 (1745) tarihinde vefat eden Åžeyh Fenâyî Ali Efendi'nin ahÅŸap sandukası bulunmaktadır. Pek harap durumda iken, 1990 senesinde mükemmel surette yeniden yapılmış ve sandukası önüne de 16 mısralı bir manzume yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Fenâyî Ali Efendi 1123 (1711)'de Sadrazam Baltacı Mehmet PaÅŸa idaresindeki Osmanlı Ordusuna müridleriyle beraber katılarak Prut Seferi'ne iÅŸtirak etmiÅŸtir. Bu Osmanlı-Rus savaşı sırasında kendisinin ve dedegânın taşıdığı bayraklardan biri vefatından sonra sandukası üzerine serilmiÅŸtir. Bu bayrak ve gönderleri bugün de türbesindedir. Türbenin sol tarafındaki duvar üzerine 1062 (1652) tarihli ve kitâbeli Kâbe-i Muazzama'nın, bir büyük çini üzerine yapılmış resmi yerleÅŸtirilmiÅŸtir.
Bunun ve tavanı süsleyen 10 kollu avizenin Zeynep Hanım tarafından hediye edildiÄŸi söylenmektedir. Bunlardan ayrı olarak Ali Efendi'nin kullandığı el deÄŸirmeni de bir sepet içinde muhafaza edilmektedir. Fenâyî Ali Efendi, Hüseyin adlı bir zatın oÄŸlu idi. Manisa'ya hicretinde Hâki Baba Mahallesi'ndeki bir evde oturmuÅŸ ve bu mahallede bir de cami yaptırmıştı. Vakfının ilk mütevellisi Ahmet oÄŸlu Mehmet namında biri idi. Onun vefatından sonra, Üsküdar'daki tekkenin ÅŸeyhlerinin vakfın mütevellisi olmaları ÅŸartı vardı.
Vakfiye, 15 Åžaban 1120 (30 Ekim 1708) tarihlidir. Manisa'daki Fenâyî Camii bugün de mevcut olup, ÅŸehir merkezinden oldukça uzaktır. Ä°zmir Caddesi ile Koparan Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde iken 1961'de yeniden yapılmış ve eski ÅŸirin durumu ile bir alâkası kalmamıştır. Kitâbesi ve hazîresi yoktur. Önünde, kitâbesi bulunmayan, Yaylasuyu ÇeÅŸmesi mevcuttur. Suyu, karşısındaki dağın Seyiryeri'nden gelmektedir. Burası, Bursa'nın Bakacak'ı gibidir. Cami civarında Çınarlıkuyu Kırkahvesi bulunmaktadır.
YORUMLAR