KARACAAHMET TEKKESÄ°



KARACAAHMET TEKKESÄ°


KARACAAHMET TEKKESÄ°

Bu tekke,Kısıklı’da Sultan Üçüncü Selim’in annesi MihriÅŸah Sultanın Sarayının yanındaki tophaneli oÄŸlu çeÅŸmesinin karşısında idi». (Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, Cilt 2/114 – 548)
Bu BektaÅŸi tekkesinden Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle söz edilmektedir.
Üçüncü Selimin annesi MihriÅŸah Sultan’ın sarayı anlatılırken;
« Sonraları, Hüdaverdigâh Hazretlerinin valideleri Valide Sultan için mücedden (yeniden) bina ve mamur buyurmalarıyla bir halvetsaray-ı âli olmuÅŸtur. Sonra Valide Sultanın vefatıyla, PadiÅŸahın hemÅŸiresi Esma Sultan’a verilmiÅŸtir. Bu mahale yakın TophanelioÄŸlu ÇeÅŸmesi denmekle meÅŸhur bir ma-i leziz (tatlı su) dahi vardır ki Eyyam-ı Sayfte (yazın) müstakil kahvecisi olup, kahve iÅŸlerler. Derbend gibi bir mahaldir. Ve bunun karşısında baÄŸlar arasında Tahir Baba namında tarik-i BektaÅŸiyeden bir kimse, Sultan Selim devrinde Müceddeden bir BektaÅŸi tekkesi ihdas etmiÅŸ, sonradan 1241 / 1826 senesi sonlarında diÄŸer BektaÅŸi zaviyelerinin yıkılmasında bu da yıktırılmıştır » (Hadika, C.2, Shf.261)
Bu yıkım sırasında, dergah ÅŸeyhi bulunan Mehmed Baba Tire’ye sürgün edilip, orada idam edilir. (Bkz. Birge, John Kingsley, 1937.77., A. Rıfkı, BektaÅŸi Sırrı, 1328.2 / 65)
Dergah daha sonra yeniden ihya edilir. Ancak kim tarafından ihya edildiÄŸi bilinmemektedir. 1307 / 1890 daki Ahmed Münib Efendi’nin Mecmua-î Tekaya’sında, Tahir Baba NakÅŸi dergahı olarak yer almakta, Büyük Çamlı’da olduÄŸu kaydedilen dergahın o zamanki ÅŸeyhi, Nuri Baba gösterilmektedir. Ancak Nuri Baba’nın Çamlıca Ä°stavroz deresi üstündeki (Nur Baba Sokağı) Nur Baba Dergahının postniÅŸini olduÄŸu bilinmektedir. Dolayısıyla burada bir karışıklık görülmektedir. Zaten baÅŸka kaynaklarda da Tahir Baba dergahı yine Büyük Çamlıca Tepesindeki Ä°vaz Fakih *********** Arapça yazı *********** dergahıyla karıştırılmaktadır. ( Bkz. Mustafa Özdamar, Dersaadet Dergahları, Shf.226, Cem Dergisi, Ekrem Işın ile BektaÅŸi Tekkeleri, Sayı. 62 – Ocak 1997)

 

1 “TophanelioÄŸlu Meydan ÇeÅŸmesi”
Üsküdar, Kısıklı – BaÄŸlarbaşı arasında bu namla anılan mevkide, muattaldır. Kesme taÅŸtan yapılmış, üstü çatısız ve teknesi yere gömülüdür. Üzerinde ÅŸu kitabecik yazılıdır: 

Tophanelizadelerin 
Ruhlarıiçün El-Fatiha
1140 / 1727
* Arapça yazı var *

(Ä°. Hilmi Tanışık, Ä°stanbul ÇeÅŸmeleri, 1943 – 1945. C.2.Shf.310)
BaÄŸlarbaşı ile Kısıklı Caddesi arasında yer alan TophanelioÄŸlu Caddesi üzerinde bulunan bu çeÅŸme, I. BoÄŸaz Köprüsü çevre yolu yapılırken, Millet Parkına nakledilmiÅŸtir. (Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, C. II, Shf.115)

Müfid Yüksel

 

Tekke, Karacaahmet Sultan Türbesi yanında idi. KurulduÄŸu tarih ve hangi tarikten olduÄŸu belli deÄŸildir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde adı geçtiÄŸine göre 1600 tarihlerinde mevcuttur. Burada yalnız "Karacaahmet Sultan Tekkesi, mezarlık içindedir" diye kaydedilmiÅŸtir. Yine aynı esere göre, tekkenin yakınında "Civan kapıcıbaşı yani Rüstem PaÅŸa Sarayı" bulunmaktadır. Ayrıca Asude Dede'nin ve Bedreddinzâde Mevlâna (Kadı) Mehmed Emin Efendi'nin de kabirleri buradadır. Asûde Dede Sultan I. Selim devrinde (1512- 1520) yaÅŸamıştır. Çelebi, bu Dede hakkında ÅŸunları söylüyor: "Tarikat ehli bir meczûb imiÅŸ. Her vakit göklere bakıp söylenir, çeÅŸitli hallerin vukua gelece- ÄŸinden haber verirmiÅŸ. Selim Han Acem Seferi'ne giderken "Yürü Selim, Ä°smailî imamlar yoluna çıldır çıldır demeden kurban edip Gavri'ne var", buyururlar. Hakikat Selim Han, Åžah Ä°smail'i Çıldır Sahrası'nda bozub askerini kılıçtan geçirdikten sonra Gavri (Mısır sultanı) üzerine gidip Mısır'ı fetheder. Asûde Dede hazretlerinin inci tanesi sözleri doÄŸru çıkar. Kendileri Karacaahmet Sultan Tekkesi yakınında gömülüdür." Karacaahmet Sultan Türbesi'ni ilk defa 946 (1539) tarihinde yaptıran ve Üsküdar'da bir külliyesi bulunan Gülfem Hatun'dur. Tekkenin bu sıralarda veya bir müddet sonra tesis edildiÄŸi sanılmaktadır. Bugün türbe içinde 1050 (1640) tarihinde vefat eden Åžeyh Mehmed Efendi'nin ve 1173 (1759) tarihinde vefat eden Åžeyh Halil Dede'nin kabirleri bulunmaktadır. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde tekkenin adı "Karacaahmet Sultan Tekkesi" diye geçmektedir. Fakat, 1256 ve 1294 tarihli tekkeler listesinde ve Mecmua-yı Tekaya'da ismi yoktur. Osmanlı ArÅŸivi'ndeki, Rebiyülâhir 1254 (Haziran 1838) tarihli bir 'temessük'te (borç senedi) "Karacaahmet Zaviyesi'ndeki hisselerini ilzam eyledikleri" ÅŸeklinde bir kayıt vardır. Bu hisseleri ellerinde bulunduran Hatice ve Ümmügülsüm Hanımlar bu temessükü müÅŸtereken imzalamışlardır. Tekkenin, 1256 (1840) tarihinden evvel, 1241 (1826) tarihinde meydana gelen Vak'a-yı Hayriye sırasında resmen kapatıldığı sanılmaktadır. Cevdet Tarihi'nde bu olay anlatılırken Üsküdar'da bulunan BektâÅŸî Tekkeleri'nin kapatılıp yıktırıldığı yazılmıştır. Yıktırılan tekkeler, Öküz Limanı (Yarımca Baba), Merdiven Köyü, Çamlıca (Tahir Baba) ve Üsküdar BektâÅŸî tekkeleridir. Üsküdar Tekkesi diye anılan tekke, Karacaahmet Sultan Tekkesi olmalıdır.

 

 

vikipedia

Karaca Ahmet Sultan, Horasanlı bir Türkmen Beyi'nin oÄŸludur. Ä°lk yazılı kaynak miladi 1371'de tanzim edilen bir vakfiye senedinde adı "Süleyman Horosani oÄŸlu Karacaahmet" diye geçmektedir.
Karaca Ahmet Sultan, Hacı BektaÅŸ Veli’nin yanında derviÅŸlik hizmeti yaptı. Üsküdar sınırları içinde, GündoÄŸumu Caddesi ile Nuhkuyusu Caddesi'nin birleÅŸtiÄŸi köÅŸede "Karacaahmet Sultan Dergahı" ve türbesi vardır. Türbe Kanuni Sultan Süleyman'ın BektaÅŸi tarikatına mensup eÅŸi Gülfem Hatun tarfından yaptırılmıştır.
Ä°stanbul,Üsküdar'da bulunan ve Türkiye^'nin en büyük mezarlığı olan Karaca Ahmet Sultan mezarlığı çok eski bir Yeniçeri ve BektaÅŸi mezarlığıdır. Yine Üsküdar Nuhkuyusu Caddesi Üzerince türbesi bulunan Kartal Baba, Karaca Ahmet'e baÄŸlı bir BektaÅŸi Babasıdır.
Dergahın bulunduÄŸu bölge (Çiçekci, BaÄŸlarbaşı, Ä°brahimaÄŸa) 1481 yılında PadiÅŸah II. Beyazıd tarafından Karaca Ahmet Sultan BektaÅŸi Vakfına bağışlanmıştır