Savaşlar ve Tıbbiye



Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin katıldığı savaşlar; Trablusgarp,Balkan, I. Cihan, Çanakkale Savaşı birbirinin ardınca devam etmişti.


Savaşlar ve Tıbbiye

Savaşlar ve Tıbbiye

Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin katıldığı savaÅŸlar; Trablusgarp,Balkan, I. Cihan, Çanakkale Savaşı birbirinin ardınca devam etmiÅŸti. SavaÅŸlarıngetirdiÄŸi zorluklar ve büyük ıstırap, tıbbiyede tıp eÄŸitimi verenler ve tıp eÄŸitimi alanlar tarafından yaÅŸanmıştı. BilindiÄŸi gibi Osmanlı Devleti 1853 yılında çıkan Kırım savaşı, 1876 yılında çı- kan Osmanlı Rus SavaÅŸ›yla bir çok yönden yara almıştı. Bu durum Tıbbiyeyi de etkiliyordu. Özellikle Askerî Tıbbiye’de her savaÅŸta asker olan hocalar ve üst sınıflardaki hekim adayları askere alınıyor ve ölüm herkes gibi onları da vuruyordu. 1912 yılında baÅŸlayan Balkan Savaşı Osmanlı’yı her yönden zor durumda bırakmıştı. Bütün olayları dikkatle izleyen Tıbbiyeliler büyük üzüntü içindeydiler. 1912 yılının Ekim ayında seferberlik ilan edildi. Bu tarihte Darülfünun Tıp Fakültesindeki derslere de ara verildi. Hocalar ve son sınıftaki hekim adayları askerî birliklere atandılar. Askerî öÄŸrenciler talimlere alınıyorlardı. Tıbbiye binası nın her yeri hastaneye çevrilmiÅŸti. Gemilerle getirilen yaralılar burada tedaviye alınmıştı. Klinik yatakları yaralılara kafi gelmeyince dershaneler, koÄŸuÅŸlar hatta koridorlar bile hastane görevi görmeye baÅŸladı. Ekim 1912 den Mart 1913 tarihine kadar 6 ay boyunca Tıbbiye resmen kapatıldı. ÖÄŸrenciler yaralılara yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Gülhane Tatbikat Mektebi de yaralılar için hastane görevi yapıyordu. 16 Mart 1913 de Tıbbiyenin açıldığı ve derslere baÅŸlanacağıilan edildi. SavaÅŸtan dönen hocalardan saÄŸ kalanlar eÄŸitime tekrar baÅŸladılar, tabii

 saÄŸ kalan öÄŸrencilerle.Balkan Savaşından hemen sonra baÅŸlayan I. Cihan Savaşı bu öÄŸrencilere ikinci bir ÅŸok olmuÅŸtu. SavaÅŸ baÅŸlayınca askerî öÄŸrenciler 6ay talimgahlara gönderilmiÅŸlerdi. Avrupa tarafında AyazaÄŸa’da ve Asya tarafında Bostancı’da silah talimleri baÅŸlamıştı Savaşın büyüyerek devam etmesiyle Tıp Fakültesi bir yıl fakültenin kapandığını ilan etti. Hocalar gereken cepheleremgönderilmiÅŸ, tıbbiye son sınıf öÄŸrencileriyle 3. 4. 5. sınıf öÄŸrencileri askerî birliklerdemgörevlendirilmiÅŸlerdi. Son sınıfın en çalışkan ve bilgili öÄŸrencileri Kafkasyamcephesine gönderildi. Orada çoÄŸu tifüs hastalığından ölmüÅŸtür. Fakültemgene “Mecrûhîn” (yaralılar) hastanesi oldu. Cephedeki tıbbiyeliler ölümle burun buruna yaralılara yardım etme¤e çalışıyorlardı. Talimgahlardaki tıbbiyeliler ağır askerî eÄŸitim ve açlıkla mücadele ediyorlardı. Açlık ve sefalet diÄŸer öÄŸrenciler için de yaÅŸanan bir olaydı. Okulda çok zor ÅŸartlarda hazırlanan yemekler bile yetersiz kalıyordu. idareciler süpürge tohumundan hazırlanan ekmekleri, kandilyağıyla piÅŸen yemekleri bile zor tedarik edebiliyorlardı. ÖÄŸrenciler açlıklarını kapatmak için okulun yakınlarındaki bostanlardan sebze, meyve çalmak zorunda

kalıyorlardı. Veremden 20 tıp öÄŸrencisi ölmüÅŸtü. Hariçte durum daha da kötü idi. Çok kimse tıbbiyelilerin yediklerinin yarısını bile bulamıyorlardı, öÄŸrencilerden bu ekmekleri tasarruf edenler ailelerine ulaÅŸtırdıkları zaman bir dilim ekmek kurabiye gibi sevilerek yeniyordu. Tıbbiye bir yıl sonra 1916 da eÄŸitime tekrar baÅŸladı. SaÄŸ kalanlar ve durumun acısını yaÅŸayanlar büyük bir gayretlederslerine devam edip tıp eÄŸitimini tamamlamaya çalıştılar.

 

 KU R T U L U Åž S A V A Åž I S I R A S I N D A
H A Y D A R P A Åž A T I B B I Y E S Ä°

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U V I