Üsküdar'da akarsular - 1
Üsküdar’da genellikle kIsa boylu ve periyodik akış gösteren akarsular gelişmiştir.
üsküdardaki akarsular (1)
ÜSKÜDAR’DA BAZI YER ADLARI
ÜZERÄ°NE Ä°NCELEMELER (I)
Akarsu Adları:
Üsküdar’da genellikle kIsa boylu ve periyodik akış gösteren akarsular geliÅŸmiÅŸtir. Bunlar ilk tabilerini genellikle Çamlıca tepeleri çevresinden alır, batıda istanbul BoÄŸazı’na ve güneyde Marmara Denizi’ne boÅŸalır. Akarsu vadileri,aÅŸağı kesimlerde geniÅŸler, özellikle deniz kıyısında küçük düzlük alanları teÅŸkil eder iskelelerin dağılışı, cadde ve sokakların geliÅŸimi gibi birçok konuda akarsu ÅŸebekesinin önemli bir rolü olmuÅŸtur.
Bülbül Deresi: Üsküdar’ın en ünlü derelerinden biridir. ilk tabilerini icadiye civarından alır. AÅŸağı kesiminde ÇavuÅŸ Deresi ile birleÅŸerek Üsküdar Koyu’na boÅŸalırdı. Dere ismini doÄŸal ortamda yaÅŸayan bülbüllerden alır. Keza H. 1300 yılında inÅŸa edilen Fevziye diÄŸer adıyla Bülbül Camii’ninkitabesinde: “Habbezâ kim vadi-i Bülbül’de eshab-› kerem: Yapdırub bu mabedi el-hak laiÅŸ dil-nüvaz”76 cümleleri yer alır. Kitabede “Bülbül Vadisi” deyimi dikkati çeker. Sermet Muhtar Alus’un, AkÅŸam Gazetesi’nde (14 ÅŸubat 1939)Üsküdar baÅŸlığı altında yayınlanan bir yazısında:
Sevdim seni semtin nereli
Üsküdar’da Bülbüldereli”
ÅŸeklinde bir ifadesi de, buranın ÅŸehrin kültürel dokusu içindeki önemini yansıtır. Dolay›s›yla Bülbül Deresi “Üsküdar kuÅŸlar ve bülbüller ÅŸehridir” sözünü tasdik eden bir niteliÄŸe sahipti.
Eskiden Selanikliler Mezarlığı’nın DaÄŸhamamı denilen üst kısmı bir bülbül yatağıdurumundaydı. Semt Bülbül Deresi adını bihakkın almıştır. 1916-1917 arasında DaÄŸhamamı yangınından ve az sonrada tramvayların iÅŸlemeye baÅŸlamasından sonra bülbüller oradan büyük ölçüde göç ettiler. Bülbül Deresi üzerindeAbdülhalim Efendi’nin yaptırdığı küçük bir köprü vardı. SokaÄŸa ve köprüye Halim AÄŸa Sokağı ve köprüsü adı verilirdi. Daha sonra Bülbül Deresi’nin üstükapatılmış ve köprüde ortadan kalkmıştır. Bülbül Deresi ve ÇavuÅŸ Deresi vadilerindeki büyük bostanların yeÅŸilliÄŸi göz alabildiÄŸine uzan›r giderdi. Bu bostanların bilhassa kıvırcık salataları, lahanaları, pırasaları, karnabaharları ve ıspanakları pek lezzetliydi.79 Bülbül Deresi’nden su da temin edilirdi. Ayrıca derenin kenarı bayram yeriydi. Bu dereler hızlı ÅŸehirleflme ile birlikte yol, cadde,kanalizasyon sistemlerinin önemli kavÅŸak yerleri haline gelince doÄŸal özelliklerini kaybederek, gözden uzaklaÅŸtılar ( Fakat vadileri ÅŸehrin topografyasında halen genel olarak ayırt edilir.
Bekâr Deresi: Büyük Çamlıca Tepesi’nin kuzeydoÄŸu yamaçlarından ilk tabilerini alan Bekâr Deresi, ilk önce Çakaldağı Deresi ve daha sonrada Kireçocağıda dereler vardır.Deresi ile birleÅŸerek istanbul BoÄŸazı’na boÅŸalır. Yaklaşık 4 km uzunluÄŸunda olan dere adını Çamlı Tepe’nin (131 m) batı eteklerinde geliÅŸmifl Bekâr Mahallesi’nden alır. Yakın zamana kadar derenin iki tarafı, sebze ve meyve bahçeleriyle çevriliydi. ÅŸimdi tamamen yerleÅŸime açıldığı görülür
ÇaÄŸlayan Deresi: Büyük Çamlıca Tepesi’nin batı eteklerinden ilk tabilerini alan ve istanbul BoÄŸazı’na boÅŸalan ÇaÄŸlayan Deresi’nin adı konusunda henüz bir bilgiye ulaşılamamıştır. BilindiÄŸi gibi akarsu yatağında eÄŸim kırıklığında suyun düÅŸüÅŸ yaptığı yerlere çaÄŸlayan/ÅŸelale denilir. Muhtemelen bu derenin yatağında da küçük bir çaÄŸlayan vardı ve akarsu adını bundan almış olmalıdır.
Çakaldağı Deresi: Bekâr Deresi’nin güneyden, Çakaldağı civarından aldığı bir koludur. Arnavut veya Anzavur Deresi adı da verilir. Dere Anzavur adın›, havzasında bağı bulunan Anzavur isimli bir kiÅŸiden almıştır.
ÇavuÅŸ Deresi: Üsküdar’ın önemli derelerinden biridir. Toptaşı-Murat Reis ekseni ile Toygar-Selamsız ekseni arasında geliÅŸen ÇavuÅŸ Deresi, Bülbül Deresi ile birleÅŸerek Üsküdar Koyu’na boÅŸalırdı. Dereye adını veren Hayrettin ÇavuÅŸ, Kanuni döneminde çavuÅŸbaşı görevlilerinden idi. ÇavuÅŸbaşı, divandan çıkan hükümleri uygulamak, elçilerin kabulü sırasında onlara eÅŸlik etmek, protokol iÅŸlerini gözetmek, dışarıdan istanbul’a gelenlerin kimliklerini incelemek gibi çeÅŸitli görevleri vardı. Ayrıca Üsküdar veya Sirkeci tarafındaki iskelelerde elçileri karşılar, ikamet edecekleri konaÄŸa götürürdü.Hayrettin ÇavuÅŸ, Üsküdar’da kendi adını taşıyan bir mescit yaptırmıştı. Bu mescit 1930’lara kadar kullanıldı. Ancak kadro dışı bırakılıp 1945 yılında yıkıldığından ÅŸu anda boÅŸ arsadır. Hayrettin ÇavuÅŸ mescidi yanındaki türbede metfundur.1556-1557 senesinde vefat etmiÅŸtir. Aynı isimle anılan mahallesi ve caddesi vardır. Hayrettin ÇavuÅŸ, stanbul’a ilk defa “ÇavuÅŸ Üzümü” fidesini getiren kimse olarak tarihe geçmiÅŸtir. Belki de, Bozcaada’dan getirdiÄŸi fideleri bu derenin kuzey yamaçlarına diktirdiıi için burası bu isimle anıla gelmiÅŸtir. Bugün tamamen ÅŸehrin yerleÅŸim alanında kalan ÇavuÅŸ Dere Vadisi, topografyada genel olarak ayırt edilmekle birlikte doÄŸal görünümünü kaybetmiÅŸtir.
Çengelköy Deresi: Bekâr Deresi, Kireçocağı Deresi ve Çakaldağı Deresi, Ä°stanbul BoÄŸaz’ına boÅŸalmadan önce birleÅŸerek Çengelköy Deresi’ni teÅŸkil eder. Dere, kıyıda bulunan ve içinden geçtiÄŸi yerleÅŸim biriminin adını alır.
HaydarpaÅŸa Deresi: Seyit Ahmet Deresi ile ibrahim AÄŸa Deresi, Ayrılık ÇeÅŸmesi’nin kuzeyinde birleÅŸerek HaydarpaÅŸa Deresi adını alır. Dere kısa bir mesafeden sonra HaydarpaÅŸa Koyu’na boÅŸalırdı. Burada kara ve demiryolu hatlarının inÅŸası, derenin yatağını büyük ölçüde bozmuÅŸ ve dere yer yer kapalı kanallara alınmıştır.
Ä°brahim AÄŸa Deresi: Kısıklı ve Küçük Çamlıca Tepesi’nin batı yamaçlarından ilk tabilerini alan bu dere, kabaca kuzeydoÄŸu-güneybatı doÄŸrultusunda nispeten düzgün uzanışlı bir vadi teÅŸkil ederek, Ayrılık ÇeÅŸmesi civarında Seyit AhmetDeresi ile birleÅŸir. Ayrılık ÇeÅŸmesi Deresi de denilir.
KaraaÄŸaç Deresi: Büyük Çamlıca Tepesi’nin güneybatı etekleri ile Kısıklı civarından ilk tabilerini alan ve ıstanbul BoÄŸazı’na boÅŸalan KaraaÄŸaç Deresi adını,havzas›nda bulunan KaraaÄŸaç isimli bir yerleÅŸmeden almıştır. Nitekim 1972’de bas›lan bir haritada bu yerleÅŸmenin iÅŸaretlendiÄŸi görülür. KaraaÄŸaç ise, Üsküdar’da birçok koruda (ÖrneÄŸin Hüseyin Avni PaÅŸa Korusu) doÄŸal olarak yetiÅŸen a¤aç türleri arasındadır. Esasında yerleÅŸme de adını bu bitkiden almıştır.
ÜSKÜDAR’DA BAZI YER ADLARI
ÜZERÄ°NE Ä°NCELEMELER (I)
D O Ç . D R . M E H M E T A K Ä°F C E Y L A N
Marmara Üniversitesi
YORUMLAR