ÜSKÜDAR KAYIKÇILARI



Osmanlı döneminde İstanbul şehrinin genişlemesiyle birlikte yerleşim mahalleri boğazın her iki yakasına hızla yayılmış, Boğaziçi’nde semtler, köyler kurulmuştur. Bu köy ve semtlerin birbiriyle hızlı iletişimi ve ulaşımını sağlaması için mekanlar arası insan taşımacılığının önemi artmıştır.


ÜSKÜDAR KAYIKÇILARI

ÜSKÜDAR KAYIKÇILARI VE KAYIKÇILARIN DEMOGRAFÄ°K YAPISI

07.10.2012

Yaklaşık sekiz bin yıllık tarihi geçmiÅŸiyle DoÄŸu ile Batının birleÅŸtiÄŸi emsalsiz bir konumda yer alan dünya ÅŸehri Ä°stanbul. Dünya ÅŸehirlerinin bütün güzelliklerinden izler taşıyan eÅŸsiz bir kültür koleksiyonu, Asya ile Avrupa’nın buluÅŸma noktası, farklı toplum, kültür, inanç ve medeniyetlerin kavÅŸağı, Bir su ve deniz kenti, suyun ÅŸekillendirdiÄŸi yolda çaÄŸlayarak bir su medeniyetinin oluÅŸumuna yön veren tarihin eÅŸsiz ahengi Ä°stanbul.


BoÄŸazın en iÅŸlek ve nadide yerinde kurulmuÅŸ olmasıyla Üsküdar; Asya’nın Avrupa ile buluÅŸmasının son noktasıdır. Bu sayede sanat, ticaret ve köklü bir medeniyet merkezi olma özelliÄŸiyle sayılı dünya ÅŸehirlerindendir. Üzerine ÅŸiirler yazılmış, ÅŸarkılar bestelenmiÅŸtir ama Üsküdar’ın tarihsel kimliÄŸini ortaya çıkartan, topoÄŸrafyasının boÄŸaz içindeki  siluetidir.  

Osmanlı döneminde Ä°stanbul ÅŸehrinin geniÅŸlemesiyle birlikte yerleÅŸim mahalleri boÄŸazın her iki yakasına hızla yayılmış, BoÄŸaziçi’nde semtler, köyler kurulmuÅŸtur. Bu köy ve semtlerin birbiriyle hızlı iletiÅŸimi ve ulaşımını saÄŸlaması için mekanlar arası insan taşımacılığının önemi artmıştır. Ä°stanbullulara mahsus olan dostluk ve iÅŸ ziyaretleri yapmak, ÅŸehrin merkezi olan resmi dairelere gidebilmesi için karşı tarafa geçmek için en uygun vasıta kayıklardı. Üsküdar ve diÄŸer sahil semtlerini birbirine baÄŸlayan en hızlı ve uygun vasıta da dolayısıyla kayıklardı.

BoÄŸaziçi’nde Åžirket-i Hayriye ve buharlı vapurlardan önce mekanlar arası insan taşımacılığı kayıklar vasıtası ile yapılmaktaydı. BoÄŸaziçi, Haliç ve Marmara kıyılarındaki köy ve semtlerde yaÅŸayanlar ulaşımını kayıklarla yapmak zorundaydılar. Dolayısıyla Üsküdar ve Üsküdar’ın BoÄŸaziçi semtlerinin hepsinde kayık iskelesi bulunurdu, hatta bazılarında bir den fazla bile bulunurdu. 
Bu bildirimizde 1802 tarihli Ä°stanbul Kayıkçı Esnafı Sayım Defterlerine göre Üsküdar kazası ve Üsküdar’a baÄŸlı semtlerdeki Ä°skeleler, Ä°skelelerde kaçar adet kayık olduÄŸu, kayıkçı sayıları ve bu kayıkçıların demografik yapısı anlatılacaktır.

Kayıkçıların Sosyal Durumu ve Kıyafetleri
Kayıkçılar genellikle süslü ve gösteriÅŸli giyinirlerdi. Ä°lmi yönden eÄŸitimleri az olan kayıkçılar mesleki alanlardaki bilgilerini usta çırak yöntemi ile öÄŸrenirlerdi. BoÄŸaziçinde kol gücü ile kayıkçılık yaptıkları için boÄŸazda esen rüzgar ve akıntılar bilmeleri gereken temel iki mesleki bilgi idi. 

Yolcuları kayıklarına aldıklarında kayıkçı, püskülü boynuna dolar, kırmızı fesi, yanık tenini ve al rengi bir kemerle tutturulmuÅŸ ÅŸalvarının beyazlığı iyice ortaya çıkardı. Önden açık kolları, rüzgarda dalgalanan ipek ince gömleÄŸi, denizin mavi fonu üzerinde iyice belirirdi. Kayıkçılar yaz mevsiminde kendine çok yakışan, belde kuÅŸakla sınırlı, beyaz pamuklu ÅŸalvar, geniÅŸ kollu ipek bir ceket ve gösteriÅŸli mavi püskülüyle ve normal kırmızı fesleriyle göz alıcı olurlardı. Kayıkçılar, siyah ipekli krepten yapılmış, uzun kollu güzel gömlekler de giyerlerdi.

Kayıkçıların en önemli özelliklerinden biride fiziksel olarak güçlü olmalarıdır. Kol ve pazu gücü ile mesafe alındığından, kayıkçılar bunu baÅŸarabilecek ve bir ömür boyu sürdürebilecek yapıda olmalıydılar. Denizle boÄŸuÅŸmanın, hayatını pazu gücü ile kazanmanın bu insanlara kazandırdığı, vakar, kendine güven, baÅŸarı ve bir iÅŸi yapmanın getirdiÄŸi sükunet; tatmin ve sınırlı para kazanmanın verdiÄŸi tok gözlülük ve kanaatkarlık niteliklerine kayıkçılar genelde sahipti. 

Kayıkçıların Yolcu Taşıma Kuralları
Kayıkçıların genel olarak yolcu taşımada uymak zorunda oldukları kuralları ÅŸöyle sıralayabiliriz;
Kayığa haddinden fazla yolcu alınmaması
Kadın ve erkek yolcuların aynı anda taşınmaması
Yolcuların herhangi bir şekilde rahatsız edilmemesi

Yolcu alımında nöbet usulüne dikkat edilmesi
Yolcudan fazla ücret alınmaması
Nizamname ile belirtilen özelliÄŸin dışında kayık kullanılmaması
Kayıklara yelken takılmaması. 

Üsküdar Kayıkçıları
16.yüzyıl ile 18. yüzyıl arasında deÄŸiÅŸik tarihlerde yapılmış olan kayıkçı esnafı sayımlarında Üsküdar iskelelerinin sayılarının deÄŸiÅŸiklik gösterdiÄŸine ÅŸahit oluyoruz.
Burada, BoÄŸaziçi kayıkları ve kayıkçılık iÅŸleri için önemli bir dönüm noktası olduÄŸu için Üsküdar Kazasında 1802 tarihinde yapılan kayıkçı esnafı sayımı sonucunda 880 kiÅŸinin kayıkçılık mesleÄŸini icra ettiÄŸi görülmektedir. Bunların 
43’ü Hristiyan, 
46’sı Yahudi ve 
791’i Ä°slam dinine mensuptu. 
Aynı sayım sonucuna göre Üsküdar iskelelerine baÄŸlı olarak çalışan kayık sayısını 385 olarak görmekteyiz.

Üsküdar Kayıkçılarının Aldığı Lakaplar
Osmanlı döneminde insanlar baba adları, memleket adlarıyla aldığı lakaplardan ayırt edilirdi. Üsküdar kayıkçılarının da aldığı lakaplar mevcuttu. Kayıkçıların aldıkları lakapları ÅŸöyle sıralayabiliriz:

Aşık                 Bekçi                 Kör                Kalaycı                 Battal
Topal               Eski                   Ä°nce               Deli                      Satır
KeleÅŸ               BaÅŸeski              Bölükbaşı        Tembel                 Pehlivan
Sandalcı           Gedik                Helvacı           Çiroz                    Öküz 
Ellialtı               Bayraktar        Tiryaki            Çolak                  Gemici
PaÅŸaoÄŸlu           Leblebici         KadıoÄŸlu        Köse                   Alemdar
Saka                Kalafatçı         Göbekçi            Tatar                        Avancı
Bahçıvan         Çörekçi           Sucu                Dabak                  Filikeci
Mühtü                         Kapucu           Kestaneci        Kürt                EmiroÄŸlu
KuloÄŸlu           Çaylak            Parmaksız       Semerci          Åžekerci
Terzi                Çalık               Sağır               DöÄŸmeci        Arap
HatipoÄŸlu        Yamak           Kalyoncu       Arabacı           Zobu
Kumbaz          Hamlacı         Civelek           Yörük             Çömlekçi
Tombul 

Üsküdar Kayıkçılarının Memleket Durumu

Kayıkçıların nereli olduÄŸu konusunda görevlilere verilen cevaplarda büyük çoÄŸunluÄŸun Ä°stanbul ve özellikle de Üsküdarlı olmaları dikkati çekmektedir. Ä°stanbul’un ÅžiÅŸli, Kadıköy, Hisar ve Bulgurlu gibi diÄŸer semtlerinden gelip Üsküdarda çalışanlarda dikkati çekecek durumdadır. 
Üsküdar kayıkçıları Osmanlı Devleti’nin coÄŸrafi topografyasını yansıtan önemli bir merkezdi. 
Üsküdar iskelelerinde kayıkçılık mesleÄŸini icra edenlerin memleket durumu ÅŸöyledir: Edirne, BaÄŸdat, Konya, Tokat, Ürgüp, Arnavut, Bartın, KaradaÄŸ, Midilli, Bosna, Kandıra, Erzurum, Ä°nebolu, Çeke, Kozyaka, ÇerkeÅŸ, Bursa, Ä°zmir, Tosya...

Üsküdar Ä°skeleleri
Üsküdar semtinin iskeleleri, Anadolu tarafının en iÅŸlek iskeleleridir. Özellikle ÅŸehir merkezindeki iskeleler büyüklük ve iÅŸlevi bakımından önem arz etmekteydi. Anadolu’nun her tarafından gelen, Avrupa tarafına geçmek isteyen ve Avrupa’dan Asya’ya geçenlerin ilk uÄŸrak yeriydi. Üsküdar meydanındaki iskelelerden DoÄŸu’nun ticari ve askeri her türlü malı, deve meydanı denilen BeÅŸiktaÅŸ’a geçer, buradan Avrupa’nın deÄŸiÅŸik ülkelerine gönderilirdi. 

Burada Üsküdarın boÄŸaziçi potansiyelini yansıtan deÄŸiÅŸik tarihlerde yapılmış kayıkçı esnafı sayımlarında, arÅŸiv vesikalarında karşımıza çıkan iskele isimlerini zikr edeceÄŸiz. Bir sahil semti olan Üsküdar kazasındaki iskeleler ÅŸunlardır:
Ä°hsaniye Ä°skelesi, Salacak Ä°skelesi, Ayazma Ä°skelesi, Büyük Ä°skele, Balaban Ä°skelesi, Tophaneyeri Ä°skelesi, Mumhane Ä°skelesi, Kavak Ä°skelesi, Kuzguncuk Ä°skelesi, SarıtaÅŸ Ä°skelesi, Öküz Limanı iskelesi, Hünkar Ä°skelesi, TaÅŸ Limanı, Ä°stavroz Ä°skelesi, Beylerbeyi Ä°skelesi, Vaniköy Ä°skelesi, Çengelköy Ä°skelesi, Gülbahçesi Ä°skelesi ve Kandilli Ä°skelesidir.

Bu sayım herne kadar tüm Ä°stanbul iskeleleri hakkında bilgi vermekte ise de burada Üsküdar kazası iskeleleri, kayıkçı ve kayık sayısı, kethüdaları, demografik yapıları hakkında kısaca bilgi verilecektir. 

Ä°hsaniye ve Salacak Ä°skeleleri
Üsküdar’ın Marmara’ya açılan tarafında bulunan bu iskelelerde 
16 kayık 
23 kayıkçısı vardı.
Kayıkçıların tamamı müslümandı.

Ayazma Ä°skelesi
Ayazma iskelesinde 
26 kayık 
53 kayıkçı bulunmaktaydı.
Bu 53 kayıkçıdan 26’sı kayık sahipleri, 27’si ise Aylakçı (gündelikçi) idi.
Kayıkçıların tamamı müslümandı.


Büyük Ä°skele
Bu iskelede genelde daha büyük kayıklar bulunurdu. Sayım sonucuna göre iskelede 17 kayık, 101 kayıkçı bulunmaktaydı.
Kayıkçıların tamamı müslümandı. 
Büyük iskelenin Kethüdası Osman ÇavuÅŸ’tur. 
Büyük iskelede ayrıca 6 adet nöbet kayığı ve 17 kayıkçısı her daim beklemekte olup, Nöbet kayıklarının ayrı bir kethütası vardı (Kethüdaları Mustafa idi.)

Üsküdar kayıkhanelerinde ihtiyaç duyulduÄŸu zaman görev yapan bağımsız 91 kayıkçı vardı. 
Hususi kayıklar; 
Büyük iskelede, özel müÅŸterilere hitap eden kayıklar ve kayıkçıları vardı. Bunlar hali vakti yerinde olanlara boÄŸazın karşı yakalarına geçme, gezinti yapma gibi hizmetleri sunarlardı. Bu kayıklar kendilerine ait olup genel nizam olarak iskele nizamına tabi idiler. Sayıları deÄŸiÅŸiklik gösterse bile bu sayımda sayıları 21 idi. 

Seksoncu kayıkları;
Büyük iskelede ayrıca askeri bölüklere ait kayıkçılar da vardı. Bunlardan en önemlisi 
seksoncular ocağı kayıkçıları. Bu ocaÄŸa baÄŸlı olarak 
16 kayık, 
32 kayıkçı görev yapmaktaydı.
At Mavnaları
Yük taşımak için kullanılan büyük kayıklara mavna denilirdi. Genel manada yük taşımak için yapılan mavnalara, yaptığı görev itibari ile deÄŸiÅŸik isimler verilirdi. At kayığı; içerileri döÅŸemeli olup, baÅŸ ve kıç tarafları rampalıdır. Rampalar hayvanların kaymamaları için çıtalıdır. Ä°kisi baÅŸ ve ikisi kıç tarafında olmak üzere dört küreÄŸi bulunurdu. BoÄŸazın her iki yakası arasında at taşımak için yapılmışlardı.
Ä°stanbul GümrüÄŸünde görevli Üsküdar at mavnaları: Üsküdar’dan Eminönü ve BeÅŸiktaÅŸ tarafına at nakletmek için kullanılan kayık türüdür. 
Üsküdar’ın; 
13 adet at mavnası mevcut olup, 
bu mavnalarda 49 kiÅŸi görev yapmaktaydı.

Büyük Ä°skelede görevli at mavnaları: 
27 adet at kayığı, 
107 kayıkçı görev yapmaktaydı. 
At kayıkçılarının Kethüdaları Seyyit Mustafa idi.

Büyük Ä°skele AteÅŸ Kayıkları
Büyük iskelede özel görev yapan kayık ve kayıkçı bölüklerinden en en önemlisi ateÅŸ kayıkları idi. AteÅŸ kayığı;üç ve dört çifte kayıklara verilen isimlerdir. AteÅŸ kayıkları diÄŸer emsali kayıklardan daha dar ve zayıf, ince ve narin yapılırdı. Bu kayıklara ateÅŸ kayığı denilmesinin sebebi, yangın olduÄŸunda yangın tulumbalarını Eminönü’nden Üsküdar’a Anadolu yakasından Avrupa yakasına nakil etmek için kullanılmasındandır. Yangın vuku bulduÄŸunda hususi olara bekleyen dört- beÅŸ kayık, tulumba ve tulumbacıları süratle yangın mahalline taşırdı. Bu kayıklar zaman zaman yük ve insan taşınmasında da kullanılmıştır. Bunları ilk özel deniz itfaiyesi olarak adlandırabiliriz. 
Büyük iskelede 
11 ateÅŸ kayığı 
21 kayıkçı olup, 
Ayrı bir kethüdaları ve nöbetleri vardı. (Kethüdaları Mustafa idi.)

Balaban Ä°skelesi 
Balaban iskelesinde 44 adet kayık görev yapmakta olup, bunların 9 adedini gayri müslimler iÅŸletmekteydi. Bu iskelede 95 kayıkçı çalışmakta olup, 12 kiÅŸisi gayri müslimdi. Ä°skelenin Kethüdası Tahir’dir.

Tophaneyeri Ä°skelesi 
Tophaneyeri iskelesinin kethüdası Tahir’dir. Bu iskelede 38 kayık, 110 kayıkçı görev yapmaktaydı. Bu kayıkçılardan 66’sı aylakçı-gündelikçi olarak çalışmaktaydı.

Mumhane Ä°skelesi
Mumhane iskelesinin Kethüdası Tahir olup, bu iskelede 33 kayık ve 62 kayıkçı görev yapmaktaydı. Bunlardan 33’ü kayık sahibi olup, geriye kalan 29’u kayıkçıların yanında çalışan gündelikçilerdir.

Kuzguncuk Ä°skelesi 
Kuzguncuk iskelesinin Kethüdası Tahir olup, kethüda vakili Tombul Tahir’dir. Üsküdar iskelelerinin diÄŸerlerinden farklı olarak dikkati çeken bu iskelede görev yapan 58 kayıkçının tamamının gayri müslim oluÅŸudur. Bunlardan 46’sı yahudi, 12 hristiyandır. Bu iskelede 36 kayık görev yapmaktaydı. 28 kayık yahudiler, 8’ini ise hristiyanlar iÅŸletmekteydi. Kuzguncuk iskelesinde görev yapan kayıkçıların 30’u gündelikçi olarak çalışmaktaydı.

Ä°stavroz Ä°skelesi
Beylerbeyi yakınlarındadır. Ä°stavroz iskelesinin Kethüdası Numan’dır. Bu iskelede 13 kayık, 18 kayıkçı görev yapmaktaydı. 

Beylerbeyi Ä°skelesi
Beylerbeyi semtinin iskelesidir. Bu iskelede 23 kayık, 40 kayıkçı görev yapmaktaydı. 15 kiÅŸi gündelikçi olarak çalışıyordu.

Çengelköy Ä°skelesi
Çengelköy semtinin iskelesi olup, Ä°skele camiinin önündedir. Åžu andaki iskele Åžirket-i Hayriye döneminde yapılmıştır. Çengelköy iskelesinde 19 kayık, 23 kayıkçı görev yapmaktaydı. Görev yapan kayıkçılardan 4’ü müslüman, 19’u hristiyandır. Kayıkçılardan 4’ü aylakçı olarak çalışmaktaydı.
 

Gülbahçesi Ä°skelesi 
Çengelköy semtinin diÄŸer iskelesidir. Gülbahçesi iskelesinde 23 kayık, 43 kayıkçı görev yapmaktaydı. Bunlardan 9'u gündelikçi olarak çalışmaktaydı.

Kandilli Ä°skelesi
Kandilli semtinin iskelesidir. Kandilli iskelesinde 12 kayık, 17 kayıkçı görev yapmaktaydı. Bunlardan 12’si kayık sahibi, 5’i gündelikçi olarak çalışıyordu.

Kaynakça:
1-Mehmet MAZAK, Eski Ä°stanbul’da Deniz Ulaşımı, Ä°DO, Ä°stanbul 1998.
2-Mehmet MAZAK, Ä°stanbul’da Kayıkçı Esnafı ve 1802 tarihli Kayıkçı Esnafı sayım Defteri, M.Ü. Yüksek Lisans Tezi, Ä°stanbul 1998.
3-Atatürk Kitaplığı Muallim Cevdet Yazmaları 1802 Kayıkçı Esnafı Sayım Defteri,nr.B.8

http://www.mehmetmazak.com

II. Üsküdar Sempozyumu Bildirisi (12-14 Mart 2004)