İSTANBUL BEKTAŞİ TEKKELERİ



İSTANBUL BEKTAŞİ TEKKELERİ


İSTANBUL BEKTAŞİ TEKKELERİ

İSTANBUL BEKTAŞİ TEKKELERİ

 


Müfid Yüksel

Ä°çindekiler:
1. Merdiven köy – Åžahkulu Sultan Dergahı: 
2. Daver Baba Tekkesi: 
3. Akbaba Dergahı: 
4. Yarımca Dede (veya Baba) BektaÅŸi Dergahı: 
5. Üsküdar – Tahir Baba BektaÅŸi Dergâhı: 
6. Ä°vaz Fakih Dergahı: 
7. Nur(i) Baba Dergahı: 
8. Rumeli Hisarı Åžehitlik veya Nafi Baba tekkesi: 
9. DurmuÅŸ Dede Dergahı: 
10. Istıranca Dergahı: 
11. Kara Mustafa PaÅŸa Tekke ve Mescidi: 
12. KaraaÄŸaç BektaÅŸi Tekkesi: 
13. Sütlüce, Münir Baba veya Bademli BektaÅŸi Tekkesi: 
14. KaryaÄŸdı Baba ve Hafız Baba Dergahı: 
15. Topkapı, Åžeyh (Büyük) Abdullah Efendi Tekkesi: 
16.Emin Baba veya Valide Sultan Tekkesi: 
17. KazlıçeÅŸme Eryek Baba Tekkesi:k 
18. CiÄŸerci Baba Tekkesi: 
19. Erdi Baba Tekkesi, Fatih: 
20. Mürüvvet Baba Tekkesi: 
21.Bandırmalı Ä°nadiye Tekke ve Mescidi: 
22.HaÅŸimî Osman Saçlı Emir Efendi Dergahı ve Camii: 
1199/1784 Tarihli Ä°stanbul’daki Tekke, Zaviye ve Hankahlarla belgede yer alan Tekkeler 
Bandırmalızade Es-Seyyid Ahmed Münib Üsküdarî’nin 1307/1890 Tarihli Mecmua-i Tekaya’sında yer alan TEKKE VE ZAVÄ°YELER

 

Anadolu Yakası

1. Merdiven köy – Åžahkulu Sultan Dergahı:
Bu dergah, Ä°stanbul’un fethine veya öncesinde kuÅŸatmalarına geldiÄŸi söylenen Horasan Erlerinden Åžah Sultan’a (sonra da Åžahkulu Sultan adı verilmiÅŸ) ait olduÄŸu rivayet edilen türbenin yanında yapılmış, bu dergah II. Mahmud döneminde 60 yıldan yeni olup, muhdes kabul edilerek yıktırılması kararlaÅŸtırılan BektaÅŸi tekkeleri meydanında yıktırılmıştır.
Bu dergah 1839’dan sonra, Seyyid Nizam Türbesi karşısında gömülü olan Halil Revanaki Baba’nın gayretiyle uyandırılır. Daha sonra M. Ali Hilmi Dede baba (ölümü: 1325 / 1907) burada ÅŸeyh olur. Ondan sonra ise yerine, Ahmed Burhanullah Baba geçmiÅŸtir. Hal-i hazırda ihya edilmiÅŸtir. Ancak onarım sırasında tekkeye iliÅŸkin bazı özellikler yok edilmiÅŸtir.

2. Daver Baba Tekkesi:
Kartal, Başıbüyük semtindedir. Orhan Gazi zamanında ahilerin kurduÄŸu bu tekke, sonradan BektaÅŸi tekkesine dönmüÅŸ, 1826’dan sonra ise NakÅŸibendi tekkesi olmuÅŸtur.

3. Akbaba Dergahı:
Beykoz – Akbaba Köyü’ndedir. Akbaba lakaplı Åžeyh Mehmed Efendi, Ä°stanbul’un fethine katılanlardandır.
Akbaba hakkında Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle denir: “Akbaba Camii YuÅŸa Dağı yakınında camiyi bina eden Sultan I. Ahmed’in saltanatı sırasında Harem-i Hümayunda Kethüda kadın olan Canfeda Hatun’dur. Karagümrük’te de bir camii ve saraçhane yakınında sebili olduÄŸu yukarıda zikir ve beyan olunmuÅŸtur. Bu köyde (Akbaba) birtek hamamı dahi vardır. Kabri belli deÄŸildir. Ve bu köyün bu adla anılmasına sebep, Akbaba Mehmed Efendi’dir ki kabri adı geçen caminin yakınında büyükçe bir kabir olup mezar taşında tarih yoktur. Rivayete göre bu zat Fatih Sultan Mehmed’le gelen gazilerdendir.” Hadika, 2/150
Akbaba BektaÅŸi dergahı, camii ile birlikte Canfeda Hatun’un vakfı kapsamına alınır. Bu BektaÅŸi dergahı 1826’da II. Mahmud’un fermanı mucibinde BektaÅŸilere kapatılarak NakÅŸibendilere verilir. O tarihten 1925’te tekkeler kapatılıncaya kadar, NakÅŸi dergahı olarak devam eder. Akbaba türbesinin az ilerisindeki dergah binası bugün eve dönüÅŸmüÅŸtür.

4. Yarımca Dede (veya Baba) Bektaşi Dergahı:
DiÄŸer adıyla Öküz Limanı (veya PaÅŸa Limanı) dergahı. Dergah, Kuzguncuk yolu üzerinde (PaÅŸa Limanı Cad.) Hüseyin Avni PaÅŸa çeÅŸmesinin (1291 – 1874) üst tarafında yer alırdı. 
Üsküdar Ä°skelesinden sonra baÅŸlayan çıkıntının bulunduÄŸu bu yere Öküz Limanı denmesinin nedeni, Yunan efsanesine (Mithology) göre – Ä°yo – denilen inek denizi tam buradan geçmiÅŸ. Yunan mitolojisindeki inek, sonra bazı kaynaklarda öküze dönüÅŸmüÅŸ ve buraya Öküz Limanı denilmiÅŸtir. PaÅŸa Limanı denilmesinin nedeni ise, burada ünlü bir Osmanlı PaÅŸasının yalısı yer aldığı içindir. (Piyale PaÅŸa Sahil Sarayı). (Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1977. 2/526)
Yarımca Baba Dergahından ilkin Evliya Çelebi Seyahatnamesinde söz edilmektedir:
“Tekye – i Hacı BektaÅŸ – ı Veli, Kaya Sultan yalısı dibinde Öküz Limanında bir küçük Asitane – i derviÅŸandır.” (Seyahatname, Cilt 1, Shf. 475)
Aynı dergahtan Hadikatu’l Cevamî’de – PaÅŸa Limanı Camii bahçesinde – ÅŸöyle söz edilir.
“Cami – i mezburun kurbunda sonradan bazı ashab – ı hayr bir çeÅŸme ile bir namazgah inÅŸa eylemiÅŸlerdir ve kurbunda bir BektaÅŸi tekyesi dahi ihdas olunmuÅŸtu. Ba’dehu (sonradan) 1241 senesi sonlarında zevaya – yı BektaÅŸiye’nin (BektaÅŸi Zaviyelerinin) tarihinde bu zaviye dahi hedmolunmuÅŸtur (yıkılmıştır).” (Hadika, Cilt 2, Shf. 182)
Hadikatu’l Cevamî’de kitabı neÅŸre hazırlayan Ali Satı’ Bey’in kaydı, Evliya Çelebi’nin verdiÄŸi bilgilerle çeliÅŸmektedir. Evliya Çelebi kendi zamanında (IV. Murat zamanı) zaviyenin varlığından söz ederken Hadika’da tekkenin muhdes (sonradan yapılma) olduÄŸundan ve 1826’daki ferman gereÄŸince yıktırıldığından söz eder. Evliya Çelebi’nin kaydı ve dergahta yer alan mezar taÅŸlarından bunların muhdes olmadığı görülmektedir. Halbuki 1826’da alınan kararlar gereÄŸince, son 60 yılda yapılan BektaÅŸi tekke ve zaviyeleri muhdes kabul edilerek yıkılacaktı. Buradan da, verilen kararların da aşılarak kadim (eski) kabul edilen bazı BektaÅŸi dergahlarının da yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dergahın ilk yapılışının tarihi bilinememekteyse de, Yarımca baba tarafından inÅŸa edildiÄŸi sanılmaktadır. Dergahta bulunan kısa bir mezar taşında ÅŸunlar yazmaktadır.
“Merkad – ı Sultan Yarımca Dede’dir. Bu Ca – yı BektaÅŸi de kutb idi, ol ÅŸah-ı Cazbedir.”
Ayrıca dergâhta yıktırılış (1826’daki) öncesine ait bir mezar taşı da ÅŸu ÅŸekildedir: (BektaÅŸi teslim taşı)
Hacı Ömer Baba ki bu gülÅŸende nice Sal (yıl)
OlmuÅŸtu feyz-i pirle hemhalet hubben 
Haya edip Yarımca Baba yı nam-ı Ömer
Rah-ı ricada bir nefes etmedi heba
Geçti Åžeb bir anda Sıdk-u safayla 
Al-i Muhammed aşkına daim giyip aba
Labüdd gelir bu mısra tarih-i fevtine
Kıldı Diyar-ı Cana seyahat Ömer Baba
1207 / 1792
1826’da BektaÅŸiliÄŸin yasaklanması, tekke e zaviyelerin ellerinden alınıp önemli bir bölümünün yıktırılması, bir kısım BektaÅŸi baba ve derviÅŸlerinin idamı ve diÄŸer bir bölümünün sürgüne, zorunlu ikamete tabi tutulması sırasında Öküz Limanındaki Yarımca Dede dergahı da yıktırılır ve dergah postniÅŸini Ahmed Baba ile birlikte Hadim’e (Konya’nın Ä°lçesi) sürgün edilip, zorunlu ikamete tabi tutulur. (Bkz. Es’ad Efendi, Üss-ü zafer, 1243. 211-212; Hasluck, F. W. 1973.2/517; A. Rıfkı, BektaÅŸi Sırrı, 1328. 2/65;Birge, John Kingsley, 1937.77)
Dergahta ayrıca 1215’te vefat eden (1801) Nuri Baba’nın ve Åžeyhülislam Arif Efendi’nin torunu AÅŸir Efendinin de, 1826 öncesine giden kabirleri vardır.
1826’da yıktırılan dergah, II. Sultan Mahmud’un 1839’da vefatından sonra, Kadiri tarikatına salik ÅŸeyh Åžerif Ahmed tarafından yeniden ihya edilir. Dergahın ikinci banisi olan Åžerif Ahmed’in 1263 / 1846 tarihli mezar taşında ÅŸunlar yazılıymış:
« Bende-i Hazret-i Abdülkadir Geylani Bani-i Sani-i dergah-ı Yarımca Dede Hazretleri EÅŸ-Åžeyh Es-Seyyid El-Hacc Ahmed Efendi Ruhiçün El-Fatiha 1263 »/1846
Dergahın kapısı üzerinde olan kitabe iÅŸe ÅŸu ÅŸekildedir: 
Kitabenin Üzerinde BektaÅŸi tacı vardır.
Yaptı bu dergah-ı Alinin yeniden babını 
KaÅŸif-i kenz-i hakikat Åžerif Ahmed
Dergahte ayrıca bu tarihten sonraya da ait BektaÅŸi mezarları mevcutmuÅŸ. Bunlardan biri 1275 / 1859 tarihli olup, bende-i Al-i aba basmacı ustalarından Es-Seyyid Hasan Efendiye aittir. Bunun mezar taşında BektaÅŸi tacı ve gülleri varmış. (Bkz. Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1/434-5)
Bu durumda tekkenin sonradan Kadiri olmasına karşın BektaÅŸi usulünü de devam ettirdiÄŸi anlaşılmaktadır. Ancak tekkenin son ÅŸeyhi olup 1930’da vefat eden ve Åžerif Ahmed’in torunu Åžeyh Mehmed Kazım Efendi ise, sadece Kadirilik usulünü devam ettirmiÅŸ. Ahmed Münib Efendi’nin 307/1890 tarihli mecmua-i Tekaya’sında dergâh, PaÅŸa Limanı Tekyesi adı altında da zikredilmekte ve Kadiri tekkesi olduÄŸu kaydedilmektedir. (Shf.7)
Ä°ki katlı, 5 odalı ve ahÅŸap olup 1980’li yıllara kadar ayakta duran tekke binası bu yıllarda yıkılarak yerine apartman yapılmış.

5. Üsküdar – Tahir Baba BektaÅŸi Dergâhı:
« Bu tekke,Kısıklı’da Sultan Üçüncü Selim’in annesi MihriÅŸah Sultanın Sarayının yanındaki tophaneli oÄŸlu çeÅŸmesinin karşısında idi». (Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, Cilt 2/114 – 548)
Bu BektaÅŸi tekkesinden Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle söz edilmektedir.
Üçüncü Selimin annesi MihriÅŸah Sultan’ın sarayı anlatılırken;
« Sonraları, Hüdaverdigâh Hazretlerinin valideleri Valide Sultan için mücedden (yeniden) bina ve mamur buyurmalarıyla bir halvetsaray-ı âli olmuÅŸtur. Sonra Valide Sultanın vefatıyla, PadiÅŸahın hemÅŸiresi Esma Sultan’a verilmiÅŸtir. Bu mahale yakın TophanelioÄŸlu ÇeÅŸmesi denmekle meÅŸhur bir ma-i leziz (tatlı su) dahi vardır ki Eyyam-ı Sayfte (yazın) müstakil kahvecisi olup, kahve iÅŸlerler. Derbend gibi bir mahaldir. Ve bunun karşısında baÄŸlar arasında Tahir Baba namında tarik-i BektaÅŸiyeden bir kimse, Sultan Selim devrinde Müceddeden bir BektaÅŸi tekkesi ihdas etmiÅŸ, sonradan 1241 / 1826 senesi sonlarında diÄŸer BektaÅŸi zaviyelerinin yıkılmasında bu da yıktırılmıştır » (Hadika, C.2, Shf.261)
Bu yıkım sırasında, dergah ÅŸeyhi bulunan Mehmed Baba Tire’ye sürgün edilip, orada idam edilir. (Bkz. Birge, John Kingsley, 1937.77., A. Rıfkı, BektaÅŸi Sırrı, 1328.2 / 65)
Dergah daha sonra yeniden ihya edilir. Ancak kim tarafından ihya edildiÄŸi bilinmemektedir. 1307 / 1890 daki Ahmed Münib Efendi’nin Mecmua-î Tekaya’sında, Tahir Baba NakÅŸi dergahı olarak yer almakta, Büyük Çamlı’da olduÄŸu kaydedilen dergahın o zamanki ÅŸeyhi, Nuri Baba gösterilmektedir. Ancak Nuri Baba’nın Çamlıca Ä°stavroz deresi üstündeki (Nur Baba Sokağı) Nur Baba Dergahının postniÅŸini olduÄŸu bilinmektedir. Dolayısıyla burada bir karışıklık görülmektedir. Zaten baÅŸka kaynaklarda da Tahir Baba dergahı yine Büyük Çamlıca Tepesindeki Ä°vaz Fakih *********** Arapça yazı *********** dergahıyla karıştırılmaktadır. ( Bkz. Mustafa Özdamar, Dersaadet Dergahları, Shf.226, Cem Dergisi, Ekrem Işın ile BektaÅŸi Tekkeleri, Sayı. 62 – Ocak 1997)

 

1 “TophanelioÄŸlu Meydan ÇeÅŸmesi”
Üsküdar, Kısıklı – BaÄŸlarbaşı arasında bu namla anılan mevkide, muattaldır. Kesme taÅŸtan yapılmış, üstü çatısız ve teknesi yere gömülüdür. Üzerinde ÅŸu kitabecik yazılıdır: 

Tophanelizadelerin 
Ruhlarıiçün El-Fatiha
1140 / 1727
* Arapça yazı var *

(Ä°. Hilmi Tanışık, Ä°stanbul ÇeÅŸmeleri, 1943 – 1945. C.2.Shf.310)
BaÄŸlarbaşı ile Kısıklı Caddesi arasında yer alan TophanelioÄŸlu Caddesi üzerinde bulunan bu çeÅŸme, I. BoÄŸaz Köprüsü çevre yolu yapılırken, Millet Parkına nakledilmiÅŸtir. (Ä°. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, C. II, Shf.115)


6. İvaz Fakih Dergahı:
Dergah, Büyük Çamlıca Tepesinde yer alan Ä°vaz Fakih Türbesinin yanında yapılmıştır. Bu türbenin bilinen son türbedarı, aynı zamanda dergah postniÅŸini olan Seyyid Hasan Tahsin Baba’dır. 
Türbe bugün, Büyükçamlıca’nın safa tepesinde yer almaktadır ve B. ÅŸehir belediyesinin çamlıca tesislerinin bahçesinde kalmıştır. Ä°vaz Fakih’in Horasan’dan gelen cihad erlerinden olduÄŸu rivayet edilmektedir. (Süheyl Ünver, Ä°stanbul Risaleleri. C.5)
Bu dergah, Tahir Baba Dergahı ve Nur(i) Baba Dergahı biri birine karıştırılmıştır. Tekke daha sonra yıkılmış olup herhangi bir eser kalmamıştır.

7. Nur(i) Baba Dergahı:
Üsküdar, Bu tekke, Kısıklı’da Kısıklı caddesi Nur Baba sokağında bulunmaktaydı. Tekkesi ve Mescidi bugün yıkılmıştır. Nur Baba’nın, Dergah postniÅŸini olan meÅŸhur Nuri Baba olduÄŸu kaydedilmektedir. Nuri Baba ölünce yerine Tevfik Baba, sonrada Nuri Baba’nın oÄŸlu Ali Nutki Baba geçmiÅŸtir. Nuri Baba ve oÄŸlu Ali Nutki Baba’nın mezarları Karacaahmet’tedir. Bazı kaynaklarda Yakup Kadri KaraosmanoÄŸlu’nun BektaÅŸilik aleyhindeki Nur Baba romanını dergahtan mülhem olarak yazdığı kaydedilmektedir. Ancak bu konuda sarahat yoktur. Ayrıca BektaÅŸ – Maçka sırtlarında, Nur Mehmed Emin Baba adlı birisine ait 867 hicrî (1463) tarihli ÅŸahidesiyle açık bir türbe vardır. Nur Mehmed Emin Baba’nın gerçek ÅŸahsiyeti hakkında elde bir bilgi mevcut deÄŸildir.

 

RUMELÄ° YAKASI

8. Rumeli Hisarı Şehitlik veya Nafi Baba tekkesi:
Hadikatu’l Cevamî’de bu tekkeden ÅŸöyle bahsedilir:
« Ve zirve-i cebelde ÅŸehitlik adlı mahalde bir BektaÅŸi tekyesi var idi. 1241 (1826) senesinde raviyedar (postniÅŸin) olan Mahmud Baba Birgi nâm belde’ye iclâ (sürülme-zorunlu ikamet) olunduÄŸu sırada, tekke de yıktırıldı. » (Hadika, 2/126) 
Dergah, 1199 / 1784 tarihli tekkelere iliÅŸkin mecmuada da yer almakta ve ********* *********************** FOTOKOPÄ° ÇIKMAMIÅž **************************** **************
Rumeli Hisarı, Zincirlikuyu – Bebek Caddesi, Nafi Baba Sokağı, 39. Ada 1,2,16,17 parselde yer alan dergah, daha sonra tekrar canlandırılıyor. Mecmua-i Tekaya’da, dergah ÅŸehitler NakÅŸibendi Tekkesi olarak geçmekte ve tekke ÅŸeyhi olarak Nafi Baba’nın adı yer almaktadır.
Her ne kadar Hadika’nın kaydında ÅŸehitlik tekkesindeki Mahmut Baba’nın Birgi’ye sürgün edildiÄŸi yer alıyorsa da diÄŸer kaynaklarda Mahmud Baba’nın 7 derviÅŸi ile Kayseri’ye sürüldüÄŸü kaydedilmektedir. (Üss-ü Zafer, Shf.111-112;BektaÅŸi Sırrı, 2/65, Birge, 77.)

9. Durmuş Dede Dergahı:
Bebek ile Rumeli Hisarı arasında Kayalar Mescidi’nin Rumeli Hisarı tarafında yer alan bu dergahtan eser kalmamıştır. Tekkeyi BektaÅŸi Dergahları arasında sayan F. W. Hasluck dergahın önceden BektaÅŸi olduÄŸunu söylemektedir.
« Rumelihisar. Durmish Dede, a sailors’ saint who diet in the reign of Ahmed I, was buried on the point of Rumelihisar . This Tekke is now in the hands of the Khalveti.
«Rumelihisarı, DurmuÅŸ Dede; I. Sultan Ahmed’in saltanatı döneminde vefat etmiÅŸ olup Hisar burnunda gömülen bir gemici azizi olan DurmuÅŸ Dede’nin tekkesidir 
durmuÅŸ Dede dergahı Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle yer alır;
« Ve kale-i mezbure (Rumelihisarı) yakınında Kayalar Mezaristanı nihayetinde vaki DurmuÅŸ Dede tekkesi derya sahilinde ziyaretgâhtır. Mecazibden olup, Akkirman adlı beldede sakin iken bir gün gemilerin biriyle Ä°stanbul’a gelip bu zaviyeden hemÅŸehrilerinden Ali Baba adlı bir zat zaviyedar olmakta bu da yanında iskan etmiÅŸti. Gelip geçen gemilerden bunu bilen bazıları hediyeler vb. zahireler vermekle hayır dua talep etmeleriyle gemicilere bu adet olarak ÅŸu ana kadar nezurat eksik deÄŸildir.
Mumaileyhin Ä°stanbul’a gelmesi I. Sultan Ahmed devrinde olup, rihleti (bu Dünyadan göçü) de yine aynı padiÅŸah zamanında 1025 tarihinde vaki olmuÅŸtur. Zaviyenin haricinde defnedilmekle sonra muhiplerinden bir kimse üzerine ahÅŸap bir türbe bina etmiÅŸtir. Türbe duvarında ÅŸu beyitler yazılıdır:
Hak-ı pa-yı evliya yüzünü sürmüÅŸ Dede Bu hisarın kutbu olmuÅŸ Hazret-i DurmuÅŸ Dede
Bu zaviye hala bu zatın ismiyle halk arasında meÅŸhurdur. Lakin, banisi Hasan Zarifi Efendi’dir. Zarifi Efendi, Ä°brahim GülÅŸeni halifelerinden imiÅŸ. Bu mısra vefatına tarih denilmiÅŸtir.

2 Evliya, Travels, I, ii, 27,68,70; ‘the Dervishers Begtashi Superintend it (the pilgrimage) with their drums and lamps; c.f. Hammer Hellert, Hist, Emp. Ott. xviii, 85(Hasluck, 1973,518)
3 Evliya, Seyahatname, 27,68,70.I.ii, “BektaÅŸi DerviÅŸleri davul ve meÅŸ’alelerle buraya bakarlar, nezaret ederler”. Yine Hammer – Hellert, Hist. Emp. Ott. XVIII, 85.»

Zarifi’nin deriÄŸa gitti Ruhu, 977 » (Hadikatu’l Cevamî’, Cilt. 2, Shf. 125 – 126 )
Bu zaviyenin BektaÅŸi olduÄŸuna dair, Hassluck’un eseri dışında bilgi veren herhangi bir kaynak mevcut deÄŸil, Hassluck’un da sadece Evliya Çelebi’nin bir kaydına dayandığı görülmektedir. Önce gülÅŸeni olan dergah, halveti – Åžabani dergahı olmuÅŸtur. Dergahta her hangi bir BektaÅŸi ÅŸeyhinin varlığı da bilinmemektedir.

10. Istıranca Dergahı:
Yada AÄŸlamış Baba tekkesi, Belgrad ormanları yolu üzerinde, Ekrem Işın’a göre beyaz badanalı AÄŸlamış Baba Türbesi hala mevcut. Yeniçerilerin ortadan kaldırılışı sırasında en büyük yeniçeri kıyımı bu dergah civarında yapılmış. (Bkz Hassluck, F. W. Christianity and Islam undr the Sultans, Vol. II, pp.518; Cem Dergisi, 62; Ocak, 1997., Enver Bennan Åžapolyo, Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, 1964, 324)

11. Kara Mustafa PaÅŸa Tekke ve Mescidi:
Sa-dabad civarı. Sadrazam Kara Mustafa PaÅŸa tarafından yaptırılan tekke ve mescid , yeniçerilerin 71. Ortasına ÅŸart olarak (ÅŸart-ı vakıf) verilmiÅŸtir. Orada ikamet eden bir odabaşısı, tekke ve mescidde bulunan bakır vs. kaplara nezaret edermiÅŸ. Minaresiz olan bu tekke – mescidde bulunan bakır kaplar, Sa-dabada gezintiye gidenler tarafından baÅŸka yere götürülmek ÅŸartıyla yemek vs. piÅŸirmek için kiralanırmış. (Bkz. Hadika, 1/301, Mirat-ı Ä°stanbul,574). Bu tekke – mescitle ilgili baÅŸkaca bir bilgiye rastlanılmamıştır.

12. KaraaÄŸaç BektaÅŸi Tekkesi:
Bu dergahın tarihinin II. Bayezid dönemine kadar gittiÄŸi söylenmektedir. Ä°stanbul’daki en önemli BektaÅŸi tekkelerindendir. Bu dergahla ilgili olarak Hadikatu’l Cevamî kitabında ÅŸu ifadeler yer alır:
« KaraaÄŸaç camiine yakın BektaÅŸi tekkesinin yerinde Sultan III. Mustafa Han devrinin sonlarında fukaradan bir kimse bir kulübe ihdas etmiÅŸti. Mûrur-u zamanla bir büyük tekke olmuÅŸken 1241 / 1826 yılında BektaÅŸi’lerin ref’inde (kaldırılışında) bu tekke de yıktırılıp bahçe olarak bir kimseye miri arzi meyanında verildi. Ve ÅŸeyhi olan Vekil Baba ki, Arnavut cinsinden idi sair müridleri ile birlikte Aydın canibine nefyolundular. Ve cümle BektaÅŸi zaviyelerinin hedmi (yıktırılması) için Rumeli tarafına sabık mirahur Hacı Ali Bey ile dersiammlardan Uzun Ali Efendi ve Anadolu canibine eski cebeci başı Ali AÄŸa ile ÇerkeÅŸi 

4 Tekke ve Mescidinden bir eser kalmamıştır

Mehmet Efendi tayin olunarak 1241 senesi seferi ortalarında azm-ı memuriyet oldular ». (Hadika, 1/303)
Üss-ü Zafer’e göre KaraaÄŸaç tekkesinde Hacı BektaÅŸ vekili denilen Ä°brahim Baba 8 müridi ile Birgü’ye, yine KaraaÄŸaç tekkesinde misafir baba olan Yusuf Baba Amasya’ya ve yine aynı tekkede misafir Ayntabi Mustafa Baba’da Güzel Hisar’a sürgün edilmiÅŸ. (Shf. 212)
1784’teki Tekaya kayıtlarında da eski olarak gözükmesine karşın Evliya Çelebi Seyahatnamesinde de zikredilir (Seyahatname, c.1, Shf. 81). 1826’da yıkılan tekkeler arasında yer alan KaraaÄŸaç BektaÅŸi tekkesi, 1870 yılında Hasib Baba Tarafından yeniden ihya edilir. Bu yüzden dergah ikinci banisinin, Hasib Baba’nın adıyla anılır. 1307/1890 tarihli mecmua-i tekayada dergah, II. Mahmud’un fermanının geçerliliÄŸi dolayısıyla sureta nakÅŸî dergahları arasında zikredilir ve dergah ÅŸeyhi olarak Hasib Efendi’nin adı verilir. Daha sonraki kayıtlarda ise dergâh ÅŸeyhi olarak Hüseyin Zeki Baba’nın adı geçer. (A. Rıfkı, BektaÅŸi Sırrı, c.2/124; Hassluck, 2/517)
Tekkede 1826’dan önce vefat eden Azbi Baba’nın Hüseyin Zeki Baba ve diÄŸer bir çok BektaÅŸi baba ve müntesîbinin mezarı mevcuttu. Cumhuriyet döneminin baÅŸlarında Hasib Baba’nın ihya ettiÄŸi dergah harap olur. Dergahın mezarlığı ise 1996 yılına kadar mevcut olmasına karşın bu tarihte belediye tarafından arsası satılarak tamamen ortadan kaldırılır.
13. Sütlüce, Münir Baba veya Bademli BektaÅŸi Tekkesi:
Bu tekke ilkin Åžeyhülislam Damadzâde Feyzullah Efendi tarafından inÅŸa ettirilmiÅŸtir. Yine Åžeyhülislam Damadzâde Ebu-l Hayr Ahmed efendi (vefatı 1154/1741) nin oÄŸludur. 1112/1701 tarihinde doÄŸmuÅŸ olup 1168/1762 yılında ma’zulen Sütlüce’deki yalısında vefat etmiÅŸ olup, kendi yaptırdığı tekkesinde defnedilmiÅŸtir (Bkz. Devhatu’l MeÅŸayih, shf.99). nakÅŸibendiliÄŸin müceddiye bir koluna ait bir zaviye olarak yaptırılan tekke, (Åžeyhülislam Feyzullah Efendi ile Babası Ebu’l Hayr Efendi, her iki Åžeyhülislam da nakÅŸibendiyenin müceddiye ÅŸeyhlerinden olup Ä°stanbul’da vefat eden, ünlü KeÅŸmirli Åžeyh Murad Efendiye baÄŸlıdırlar. Eyup niÅŸancılar semtinde bir medrese yaptıran Ebu’l Hayr Ahmed Efendi Åžeyh Murad Efendi’yi 1132/1720 de vefat edince bu medreseye gömdürterek medreseyi nakÅŸibendi dergahına çevirmiÅŸtir.) sonradan Åžeyhül Ä°slam’ın torunuAnadolu Payeli Arif Efendi tarafından BektaÅŸi babası Mustafa Baba’ya verilmiÅŸtir. Bu olay Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle anlatılır:
“Zaviye-i mezbureyî (adı geçen zaviye) Anadolu Payeli hafidleri (torunları) Arif Efendi BektaÅŸiyyeden bir herife vermekle 1241 zilhiccesinde (1826) nefyolunan (sürgüne gönderilen BektaÅŸiler ile bu herif dahi nefyolunup, tekke dahi hedmolunmuÅŸtur. Ve hafid-i mezbur (adı geçen torun) dahi su-i amel sebebiyle Güzelhisara nefy ve iclâ kılınmıştır”. (Hadika, c.1, shf.305)
Hadika’daki anlatıma göre Åžeyhülislam tarafından yaptırılan dergah torunu tarafından bir BektaÅŸi babasına verilmiÅŸ, ancak 1826 da bu dergah da diÄŸer BektaÅŸi dergahları meyanında yıktırılmış ve aynı baba sürgüne gönderilmiÅŸ ve dergahı bu babaya veren ÅŸeyhülislamın torunu da (kendisi de Anadolu payeli kadı imiÅŸ) bu fiilinden dolayı cezalandırılarak o da Güzelhisara sürgün edilmiÅŸ.
Osmanlı dönemi kaynaklarına göre sürgüne gönderilen bu babanın adı, Mustafa Baba’dır. Üss-ü Zafer, Mustafa Baba’nın birgiye sürülmesinden söz ederken Tarih-i Lütfi bu babanın Güzelhisara sürüldüÄŸünü kaydeder. (Üss-ü Zafer, shf.212, Tarih-i Lütfi, c.2)
1826’da yıktırılan Sütlüce – Bademli BektaÅŸi dergahının daha sonra ne zaman tekrar ihya edildiÄŸi bilinmemekle birlikte Münir Baba tarafından ihya edildiÄŸi tahmin edilmektedir. 1307/1890’da yayınlanan Bandırmalızade Ahmed Münib Efendinin “Mecmua-i Tekaya”sında Bademli NakÅŸi dergahı olarak yer alır. Dergah ÅŸeyhi olarak ta Münir Baba’nınadı kaydedilir. A. Rıfkı’nın 1328/1912 tarihinde yayınlanan “BektaÅŸi Sırrı”nda da Münir Baba dergah Åžeyhi olarak gösterilir (shf.124). bazı kayıtlarda da dergah Münir Baba Dergahı olarak geçmektedir. Münir Baba, birçok halifesi ve müntesibi olan bir ÅŸeyhtir. Bunlar arasında BektaÅŸi ÅŸairlerinden Mehmed Çinari (Ö. 1901), Ä°brahim Baba ve 1338/1920 de vefat eden Kırımlı Mihrabi’dir.Münir Baba’nın mürÅŸidi olan Rumelili Matlubi’de ünlü bir BektaÅŸi ÅŸairidir. Ölüm tarihi, S. Nuzhet Ergun’a göre 1318/1900 dir. Ünlü ÅŸair Neyzen Tevfik’te bir ara Münir Baba’ya intisap etmiÅŸtir. Yanısıra Münir Baba, Karagümrükteki Cerrahi Asitanesi ÅŸeyhi Abdülaziz Efendiden arakıye giyip, teberrüken cerrahi icazeti de almış (Bkz. Ekrem Işın, Cem Dergisi, 62, Ocak, ’97).

14. Karyağdı Baba ve Hafız Baba Dergahı:
Tekke, Eyüp sırtlarında, Ä°dris köÅŸkü mevkiinde (Piyer Loti’ye yakın) KaryaÄŸdı sokağı ile Ballı Baba (eski adı Balî Baba) birleÅŸtiÄŸi yerde olup etrafı duvarlarla çevrilmiÅŸtir. 
KaryaÄŸdı Baba tekkesinin Horasan erenlerinden olup Ä°stanbulun fethinde bulunduÄŸu rivayet edilen KaryaÄŸdı Baba lakaplı Es-seyid Mehmed Ali Baba’dır. (Hadikatu’l Cevamî’1/264;M. Mermi Haskan, Eyüp Tarihi, 1/28).

5 Hassluck, Ä°stanbul BektaÅŸi Tekkelerini sıralarken Münir baba’yı yanlışlıkla KaraaÄŸaç Tekkesi ÅŸeyhi olarak gösterir. Sütlüce Dergahı Åžeyhi olarak ta yine yanlış olarak KaraaÄŸaç tekkesi ÅŸeyhi Hüseyin Baba’yı sayar.
(Hassluck,1937(1929).517). Mustafa Özdamar’da Dersaadet dergahlarında, KaraaÄŸaç ve Sütlüce dergahlarını aynı dergah olarak gösterme yanlışlığına düÅŸer.

KaryaÄŸdı Baba’nın kabri tekke haziresinde olup, etrafı parmaklıklı ve baÅŸ tarafındaki ÅŸahide elifi sikkeli, kalın ve silindiriktir. Kitabesi Åžudur:
Kutbü’l-ârifîn Gavusu’l Vasılîn Hazreti KaryaÄŸdı Es-Seyid Muhammed Ali Kuddise Sirruhu
Kitabede tarih rakkamı yazılmamıştır.
Åžeyh Es-Seyyid Mehmed Ali’ye KaryaÄŸdı Baba denmesinin nedeni menkıbesine göre, çok sıcak bir yaz mevsiminde Ali Baba’dan bir keramet arzu etmiÅŸler. O’da yaz mevsiminde kar yaÄŸdırmış. O andan itibaren “KaryaÄŸdırdı Baba” diye anılmış ve bu da sonradan “KaryaÄŸdı Baba”ya dönüÅŸmüÅŸ. Bu menkıbeler dışında, KaryaÄŸdı Baba lakaplı Es-Seyid Mehmed Ali Baba’nın tarihi kiÅŸiliÄŸi ve vefat tarihi hakkında elimizde herhangi bir bilgi mevcut deÄŸildir. Bu tekke, 1199/1784 tarihli, tekke ve zaviyelerle ilgili defterde “Ä°dris KöÅŸkü civarında KaryaÄŸdı Baba Tekkesi” ÅŸeklinde yer almaktadır (Vakıflar Dergisi, No:13, 1981, shf.587).
KaryaÄŸdı Baba tekkesi, Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸöyle anlatılmaktadır
«Zaviye, KaryaÄŸdı Ali Baba tekyesi diye maruftur. Halen ÅŸeyhi a’rec (topal) Mustafa Dede’dir ki pederi dahi bu tekyede ÅŸeyh olup ismi Abdi, bu dahi a’rec (topal) idi. Ve diÄŸer oÄŸlu da a’rec dir.» (Hadika, c.1, shf.264)
Hadika’da adı geçen A’rec Abdi Efendinin mezarı halen mevcutolup, ÅŸahidesi elifi taclıdır. Üzerindeki tarihsiz kitabe ÅŸudur:
« Hazreti Åžeyh Safi Sülâle tahiresinden Es-Seyyid Mehmed (Muhammed) Abdi Baba »
Kitabede adı geçen Åžeyh Safi’nin hangi Åžeyh Safi olduÄŸu tespit edilememektedir. Zira BektaÅŸilik tarihinde 5-6 civarında Åžeyh Safi isimli kimse mevcuttur. Bu durumda adı geçen ÅŸeyh Safi’nin Safevi ailesinin kurucusu ve Åžah Ä°smail’in büyük dedesi Åžeyh Safiyuddin-i Erdebili (vefatı 735/1334)olduÄŸunu söylemek güçtür.
KaryaÄŸdı Baba tekkesinin 1826’ya kadar bilinen diÄŸer ÅŸeyhleri ÅŸunlardır:
1- 1277/1812 de vefat eden Süleyman Baba. Mezar ÅŸahidesi BektaÅŸi sikkelidir.
2- 1232/1817 de vefat eden Musa Baba. Bunun da mezar ÅŸahidesi BektaÅŸi sikkeli olup kitabesi ÅŸudur.

Müsa bak kim ol Bende-i âl-i abâ Tariyka hizmeteyleyüp olmuÅŸ idipür-safa
Nice yıllar kılınmıştır bu tariykin zikrine Heman mahrum etmeye Hazret-i Mustafa
Bu dergaha geldi ol buldu şeref Kutbu alem Hacı Bektaş-ı velide buldu nur-u ziya
Musa Baba’nın ruh-u revanı ÅŸâd ola 1232
3- Mustafa Baba, 1241/1826’daki hadiselerde dergah postneÅŸi olup Birgi’ye sürgün edilmiÅŸtir.
Bu dergah, 1826 yılında diÄŸer BektaÅŸi tekkeleri meyanındayıktırılır ve Dergah Åžeyhi olan Mustafa Baba, üç müridiyle beraber Birgiye sürgün edilir. Dergah daha sonra Sultan Abdülmecid zamanında NakÅŸibendi dergahı adıyla yine açılmış olup gizlice BektaÅŸi ayinleri yeniden yapıla gelmiÅŸtir.
Yasaklı dönemden sonra KaryaÄŸdı Baba tekkesini tekrar ihya eden Mehmed Necip Baba’dır. Aslen Karamürsel’li olduÄŸu taahmin edilen M. Neci Baba’nın vefat tarihi 1291/1874 yılı olup BektaÅŸi taçlı ÅŸahidesiyle mezarı tekke haziresindedir. M. Necip Baba’dan sonra yerine oÄŸlu “Ä°hlasi” lakaplı Mehmed Baba bir müddet dergah postneÅŸliÄŸi yapmıştır. S. Nüzhet Ergun’a göre 1315/1897 de vefat etmiÅŸ olup dergah haziresinde gömüÅŸmüÅŸtür (S. Nüzhet, BektaÅŸi Åžairleri, 1930, 186-187).
Ä°hlas Baba’dan sonra yerine, hafız baba lakaplı Salih Baba geçmiÅŸtir. Ä°stanbullu olan Hafız Salih Baba medrese tahsili yapmış olup Eyüp’te Ä°dris KöÅŸkü yakınlarında bulunan Zeynep Hatun Camiinde imamlık yapmıştır (Zeynep Hatun, 927/1520 ‘de vefat eden ünlü Ä°dris-i Bitlis-î’nin eÅŸidir. Ä°dris-i Bitlis-î, kürt ulemasından olup önce Akkoyunluların hizmetine girmiÅŸ, bilahare Åžah Ä°smail’e karşı çıkarak Sultan II Bayezid’in yanına gelmiÅŸtir. Yavuz sultan selim döneminde 25 Kürd aÅŸiret beyinden 24’ünün safevilere karşı Osmanlıya baÄŸlanmalarını saÄŸlamıştır. Mezarı Eyüp’teki EÅŸi Zeynep Hatun Camiinin hazinesindedir. HeÅŸt BehiÅŸt adlı Farsça ünlü Osmanlı tarihinin de yazarıdır). Hatta hafız Salih Baba bu camiinde imamlığı başında BektaÅŸi fahri ile yaptığından Åžeyhülislam’a ÅŸikayet edilmiÅŸ. Åžeyhülislam da cevaben « Ä°yi ya daha ne istiyorsunuz? O adam, “BektaÅŸiler namaz kılmaz” diye ÅŸayi olan rivayetin asılsızlığını ibat ediyor.» demiÅŸ (Saadettin Nüzhet, BektaÅŸi Åžairleri, 1930, 129). 1307/1890 tarihli Mecmua-i Tekaya’da da dergah ÅŸeyhi olarak Salih Baba gösterilmektedir. 1332/1913 te vefat eden Hafız Mehmed Salih Baba’nın mezarı tekke haziresinde olup BektaÅŸi sikkelidir. 1328 tarihli “BektaÅŸi Sırrı’nın 2. Cildinde de Hafız Baba, dergahın mevcut postneÅŸini olarak kaydedilmektedir (shf. 124).
KaryaÄŸdı Baba dergahının son postneÅŸini olan YaÅŸar Baba Üsküdar Nur Baba tekkesi ÅŸeyhi Ali Nutki Baba’dan nasip almış olup, 1934’te ölmüÅŸtür. 
Bu gün bu tekke binasının bir bölümü yanmış olup diÄŸer bir bölümü de yıkılmıştır. Semahanenin sadece üç duvarı ve ocağı kalmıştır. Yanında da tek katlı ahÅŸap bir ev mevcuttur.

15. Topkapı, Åžeyh (Büyük) Abdullah Efendi Tekkesi:
Topkapı Sur dışı, Maltepe Mahallesi, Fazlı PaÅŸa Caddesi, El-Hacc Abdullah Efendi vakfına BaÄŸlı BektaÅŸi dergahı 1338/1920 tarihli vakfiyesine göre “iki bab dükkan, on oda, iki sofa ve bir matbahı meÅŸtemil bir babane” den ibaretmiÅŸ. Bu gün yerinde General Elektrik (ampul) fabrikası vardır. Dergah müÅŸtemilatından eser kalmamıştır.

16.Emin Baba veya Valide Sultan Tekkesi:
Edirnekapı Sur dışı, Fethi Çelebi Mahallesi 113 ada, 3. Parsel, Abdülazizin annesi Pertevniyal Valide Sultan Vakfına baÄŸlı. 
Dergah, 1284/1867 yılında Pertevniyal Valide Sultan tarafından BektaÅŸi Emin Baba için yapılmış (ölümü 1304/1886). Emin Baba’dan sonra yerine Mahmud Baba postneÅŸin olur (vefatı 1306/1888)
“BektaÅŸi Sırrı” kitabında Emin Baba tekkesi ile ilgili ÅŸöyle bir kayıt yer almaktadır:
«EÄŸrikapı haricinde Emin Baba Dergahı namıyla vaktiyle bir BektaÅŸi dergahı varmış. Fakat sonraları tariyk-i NakÅŸibendiyyeye-i Halidiyye’den bir zata verilmiÅŸ olduÄŸundan ÅŸimdiki halde NakÅŸi dergahıdır (A. Rıfkı, BektaÅŸi Sırrı, c.2, shf. 125).
Bu kayda göre Mahmud Baba’dan sonra dergahın NakÅŸii’lere verildiÄŸi tahmin edilmektedir. 1307/1890 tarihli Mecmua-i Tekaya’da dergah ÅŸeyhi olarak “Halim Efendi” adı geçmektedir.ancak Halim Efendi’nin NakÅŸii mi, BektaÅŸi mi olduÄŸunu tepit edememekteyiz. Yalnız Eyüp sırtlarındaki mezarlıkta Seyyid Halilurrahman adlı, Emin Baba dergahının postneÅŸini olduÄŸu söylenen bir nakÅŸii ÅŸeyhinin 1312/1894 tarihli bir mezarı bulunmaktadır. Uzun süre harap ve yıkıkvaziyette kalan tekke, bu yıl (’97)içinde tamir edilerek, ihya olmuÅŸtur.

17. KazlıçeÅŸme Eryek Baba Tekkesi:
Yedikule karşısında, KazlıçeÅŸme Zakirbaşı sokakta, PeriÅŸan Baba dergahı olarak ta bilinir. Ä°lk kuruluÅŸu 1239/1823 te vefat eden BektaÅŸi tarikatından Åžem’i Ebubekir AÄŸa olup ilk postneÅŸini 1214/1799-1800 de ölen Es-Seyyid Mehmed Baba’dır. 1826’da yıktırılan dergah, daha sonra yeniden iÅŸkodralı Arnavut PeriÅŸan Mehmed Baba tarafından ihya edilir (vefatı 1283/1875). Dergahın son postneÅŸini, 1339/1921 de vefat eden Åžeyh (Küçük) Abdullah Efendi’dir.

18. CiÄŸerci Baba Tekkesi:
Fatih’te Suriçi Mevlanakapı ile Topkapı arasında CiÄŸerci Baba Türbesi. Tekkeden günümüze sadece türbesi gelebilmiÅŸtir. 1826’da yıktırılmış olduÄŸu ve ondan sonra tekrar ihya edilmeyip, sadece CiÄŸerci Baba Türbesinin kaldığı sanılmaktadır.

19. Erdi Baba Tekkesi, Fatih:
DavutpaÅŸa mahallesi, HekimoÄŸlu Ali PaÅŸa Caddesi, 1159 ada, 5 parsel ve 1816 ada, 22 parsel dahil. Bu dergah, Erdik Baba Ördek Baba, Erdek Baba, Örük Baba adlarıyla anılmaktadır . Dergahın kurucusunun Åžeyh Zeynelabidin olduÄŸu 1199/1784 tarihli Mecmua-i Tekaya defterinde dergahın adı “ DavutpaÅŸa’da Örük Baba Tekyesi” olarak geçmekte ve tekke ÅŸeyhinin Zeynelabidin Efendi olduÄŸu belirtilmektedir (Vakıflar Dergisi, 13,1981,shf.586). bu kayda göre adı geçen Zeynelabidin Efendi, o tarihte (1784) henüz hayattadır. Erdi veya Erdik Baba’nın kimliÄŸi konusunda ise hiçbir bilgi edinilememiÅŸtir. Önceleri BektaÅŸi tekkesi olduÄŸu kaydedilen sontadan NakÅŸii en sonunda da Kadiri olmuÅŸtur. Nitekim 1307/1890 tarihli Mecmua-i Tekaya’da Kadiri olup ÅŸeyhinin Agah Efendi olduÄŸu kaydedilmektedir. Yine baÅŸka bir kayıtta dergah postneÅŸini olarak Sun’ullah Gaybi’nin adı yer almaktadır (Ä°brahim Hakkı Konyalı Kütüphanesi, no 37-38, kaside-i devriyye). Yassı tuÄŸla ve kesme taÅŸtan ve kubbeli olan dergah binası halen ayaktadır.

20. Mürüvvet Baba Tekkesi:
Üsküdar Kasım AÄŸa Mahallesi veya sokağı. Gerek Üss-ü Zafer’de gerekse Tarih-i Lütfi’de 1826’da çeÅŸitli yerlere sürgün edilen BektaÅŸi Babaları sıralanırken, Üsküdar Kasım AÄŸa mahallesinden Mustafa Baba’nın Tireye sürüldüÄŸü yazılıdır. Üss-ü Zafer’de ise « Üsküdar’da Kasım AÄŸa Mahallesindeki Mürüvvet Baba Tekyesindeki Mustafa Baba Tire’ye ... » diye bir kayıt yer almakta, aynı kayıt, J. Kingssey Birge tarafından da alıntılanmış. (Es’ad Efendi, Üss-ü Zafer, 1243, 212; J. Kingsley Birge, 1937.77).

6 Ekrem Işın, burada sıralanan adların Eyrek Baba Tekkesinin diÄŸer adları olduÄŸunu ifade etmekteyse de (Bkz. Cem Dergisi, s.62, Ocak ’97) kaynaklarda Erdi Baba Tekkesinin diÄŸer adları olduÄŸu görülmektedir.

Üsküdar’da bu gün de Kasım AÄŸa sokağı vardır. Eski kayıtlara göre burada bir de çeÅŸme varmış. Ancak aynı yerde Mürrüvet Baba adıyla bir tekkenin var olup olmadığını tespit edemedik. Ayrıca bu mürrüvet Baba Dergahının adları zikredilen Üsküdardaki BektaÅŸi dergahlarından birinin diÄŸer biir ismi mi olduÄŸu yoksa baÅŸka bir dergah mı olduÄŸu belirlenememiÅŸtir.

21.Bandırmalı İnadiye Tekke ve Mescidi:
Üsküdar’da Ä°nadiye semtinde, Menzilhane yokuÅŸu başında, bu günkü Zeynep Kamil Hastanesinin yanında olan bu dergah, Hadikatu’l Cevamî’ye göre 1145/1732 tarihinde celveti ÅŸeyhlerinden Bandırmalı Åžeyh Yusuf Nizameddin Celveti nin evi iken Sadrazam HekimoÄŸlu Ali PaÅŸa tarafından bu ev yeniden büyükçe bir zaviye olarak inÅŸa edilir. Selamhanesine minmer de konularak aynı zamanda camii olarak da kullanılmıştır. Camiinin inÅŸa kitabesinin tarih beyitleri ÅŸudur. 
Du kes ez yek dehan âyet Bèguyyed Bahriya Tarih Makam-ı Celvetiyi Eyledi Ä°hya Ali PaÅŸa 1145/1732
Bu dergah aslında bir celveti dergahıdır. (Celvetiyye; Bayramiyye tarikatı (Hacı Bayram-ı Veli) nin bir koludur. Åžeyh Muhyiddin Üftade aracılığıyla (ölümü 988/1580) ünlü Aziz Mahmud Hüdai’dir. (950/1545 – 1038/1629) Aziz Mahmud Hüdai’nin tekkesi (Asitane) ve kabri Üsküdar sırtlarındadır.
Tekkenin adına yaptırıldığı Åžeyh Yusuf Nizameddin Efendi, evi tekkeye dönüÅŸtürüldükten sonra burada 20 yıl ÅŸeyhlik yapmış olup 1166/1752 de vefat etmiÅŸtir. Tekke, zamanla harab olmakla Åžehla Ahmed PaÅŸa tarafından 1169/1756 yılında tekrar ihya edilmiÅŸtir. Bu yeniden ihya için ÅŸu tarih söylenmiÅŸtir.
Tab’a mülhemdir Bu tarih ey Nafiz Hankâh-ı DilküÅŸa-yı Evliya 1169/1756
Tekke çeÅŸitli zamanlarda tamir görmüÅŸtür. Tekke ve cami yanındaki türbeler ise Ahmed Kamil PaÅŸa tarafından yaptırılmıştır. (Bkz. Hadika 2/210).
Yusuf Nizameddin Efendi ölünce yerine ortanca oÄŸlu Mustafa HaÅŸim Efendi geçer (doÄŸumu 1130/1718). Önceleri sadece celveti tarikatı üzere tarikatı sürdüren M. HaÅŸim Baba bir ara melamiliÄŸe de meyleder. Sonra Mısır’a gider. Mısır’da bulunduÄŸu sırada BektaÅŸiliÄŸe de meylederek Kahire’deki Kasru’l-Ayn **************** BektaÅŸi dergahı ÅŸeyhi Hasan Babaa’dan BektaÅŸilik icazeti de alır. Böylece birkaç tarikata intisab eden Mustafa HaÅŸim Baba, babasının postunda 30 yıl dergah ÅŸeyhliÄŸi yapar. HaÅŸim Baba, inadiye dergahında hem Celveti hen de BektaÅŸi yolunu birlikte sürdürür. Böylece dergah, çifte tarikatın tekkesi haline gelir. Ancak Celvetilik her zaman ön planda kalır (Bkz: H. Kamil Yılmaz, Aziz Mahmud Hüdayi ve Celvetiye Tarikatı, Ä°stanbul, 1982. Shf. 242-245,277). 
M. HaÅŸim Baba’ya Mısır’da iken BektaÅŸi icazeti veren Kasru’l-Ayn dergahı postniÅŸini Hasan Baba, daha sonra Ä°stanbul’a gelerek HaÅŸim Baba’nın Ä°nadiye tekkesinde 1170/1756 yılında vefat etmiÅŸtir. Alışılmadık bir BektaÅŸi tacıyla mezar taşında ÅŸunlar yazılıdır:
Mısır’da Baba Kaygusuz Dergahında Kasr-ı Ayn Åžeyhi Kutbu’l-Vera Hasan Baba Sene 1170
Kasru’l-Ayn dergahı, Kahire’de Nil Nehri kenarında, Kaygusuz Abdal (Alaaddin Gaybi) tarafından kurulmuÅŸ, BektaÅŸi dergahıdır. Dergah, 1249/1833 tarihine kadar faaliyetini sürdürür. Bu tarihte Ä°stanbul’daki BektaÅŸi TekkelÅŸeri gibi, BektaÅŸilerin elinden alınmış, ancak daha sonra mısır hidivi Ä°smail PaÅŸa BektaÅŸiliÄŸin Mısırda tekrar canlandırılmasına yardımcı olup, El-Mukattam dağı eteklerinde yeni bir BektaÅŸi dergahı inÅŸa ettirmiÅŸtir. El-Mukattam’daki BektaÅŸi dergahı, Mısır hidivlerinin (daha sonra Kral) himayesiylevarlığını sürdürmüÅŸ, son postneÅŸini ise, 1959’da vefat eden Ahmed Sırrı Baba’dır. Bu tarihte bu kadar fiilen faaliyaetini sürdüren Mısır-Kahire’deki bu son BektaÅŸi dergahı, 1964’te Mısır diktatörü Abdünnkasır tarafından yıktırılarak yeri spor tesisleri haline getirilir. (bkz. Hassluck, oppcit, 515-516; Fuad Köprülü, Mısır’da BektaÅŸilik, Türkiyat Mecmuası, c.VI, Ä°st., 1939, shf. 13-32; S. Münir Yurdatap, Mısırda Son BektaÅŸi Åžeyhi ve Müritleri Arasında,Tarih Dünyası Dergisi, c. 2, s. 12, Ehim 1950.)
CelvetiliÄŸi ve BektaÅŸiliÄŸi birarada yürüten Mustafa HaÅŸim Baba’nın tarikatına sonradan, Celvetiyye’nin HaÅŸimiyye kolu adı verilmiÅŸtir (H. Kamil Yılmaz, A.g.e. . 242). Mustafa HjaÅŸim Baba 1197/1783 yılında vefat eder. Cenazesi namazı lıldırılmak üzere Aziz Mahmud Hüdayi celveti asitânesine getirildiÄŸinde, Pir makamı ÅŸeyhi büyük RûÅŸen efendi cenazeyi içeri sokturmaz. Hatta kapıyı bile açtırmaz . Bunun üzerine cenaze, asitâne (Pir dergahı)nin alt tarafındaki yolda bulunan musalla üzerinde kılınarak inadiye dergahına 

7 Mudanyalı Åžeyh Seyyid Mehmed RûÅŸen Efendi Hüdayi Asitanesinin 19. Åžeyhidir. Sultan Ahmet Camii ÅŸeyhliÄŸi yapmış, 1198/1783’te ÅŸeyhliÄŸi elinden alınarak Mudanya’ya sürgün edilir. Yerine BektaÅŸi El-Hacc Mehmed Sıddık Efendi getirilir. Bir yıl sonra (1199/1784) o da ÅŸeyhlikten men edilir. Bu defa, Mudanya’ya sürgün edilen Büyük (Mehmed RuÅŸen) Efendi tekrar Asitane ÅŸeyhliÄŸine getirilir. O da, 1209/1795 da ölür.

gömülür. Mustafa HaÅŸim Baba, çoÄŸu Arapça olmak üzere bir çok eser telif eder. Bu eserlerden 12’sinin Süleymaniye kütüphanesinde nüshaları mevcuttur. Bunların en baÅŸlıcası Hacı BektaÅŸ-ı Veli’nin makâlatına yazdığı ÅŸerhtir. Ä°nadiye dergahının Celvetiyye – HaÅŸimiyye silsilesi ÅŸu ÅŸekilde tespit edilmiÅŸtir.
1. Bandırma’lı Åžeyh Seyyid Yusuf Nizameddin Efendi, Vef: 1166/1752.
2. Yusuf Nizameddin OÄŸlu Seyyid Mustafa HaÅŸim Efendi, Vef:1197/1783.
3. Åžeyh Seyyid Mehmled Galib Efendi, HaÅŸim Efendi Torunu, Vef:1247/1832.
4. Åžeyh Seyyid Abdürrahim Selamet Efendi Seyyid M. GaliboÄŸlu, Vef: 1266/1850.
5. Seyyid Mehmed Fahreddin, Abdürrahim SelametoÄŸlu, Vef, 1311/1839.
6. M. Galib Efendi Abdürrahim Selamet’in oÄŸlu, Vef:1330/1912.

(Zakir Åžükrü Efendi, Mecmua-i Tekâya; Freiburg – Ä°stanbul, 1980, shf.21, 75)
1307/1890 da yayınlanan Ecmua-i Tekâya’yı hazırlayan Bandırmalı zade Es-Seyyid Ahmet Münib Efendi de, dergahın kurucusu Bandırmalı Seyyıd Yusuf Nizameddin Efendi’nin soyundan olup, Mecmuasında inadiye dergahını Celveti dergahı olarak göstermektedir. O tarihte (1890) dergah ÅŸeyhi olarak ta Fahreddin Efendi’nin (5. Sırada) ismi yer almaktadır. Dergahın son ÅŸeyhinin BektaÅŸi Babası olup, 1967’de ölen Yusuf Fahir Baba (Ataer) olduÄŸu söylenmektedir (Ekrem Işın, Cem Dergisi, 62. Ocak, S. 56). Ancak, inadiye dergahının son ÅŸeyhi olduÄŸu söylenen Yusuf Fahir Baba, Tarih Dünyası Dergisinin 1951 tarih ve 27 ve 28. Sayılarında yer alan BektaÅŸiliÄŸin Sırları ve BektaÅŸilik baÅŸlıklı yazılarında ciddi çeliÅŸkiler ortaya koymuÅŸ, kitabî bilgiler yerine kulaktan dolma ÅŸifaî cahilane bilgiler serdetmiÅŸ olduÄŸu görülmektedir. Yusuf Fahir Baba, yazılarında bir çok dini ve tasavvufi kavramı yanlış kullanmış olup bir taraftan BektaÅŸi argümanlar yerine Åžii görüÅŸler serdetmiÅŸ, ancak aynı zamanda da Kur’an’ın gerçekliÄŸini red eden görüÅŸler ortaya koymuÅŸ. Eldeki Kur’an-ı Kerim’in gerçek Kur’an olmadığı gibi kabul edilemeyecek idialarda bulunmuÅŸtur. Bu konuda da çeliÅŸki sergileyen Yusuf Fahir Baba, ilk üç halife baÅŸta olmak üzere sahabelerin Kur’an ayetlerinin toplanmasında Ehl-i Beyt-i Resul’a ait olan ayetlerin (!)yazılmadığından bahsederken, bunu dipnotunda da red etmektedir. Kur’an-ı Kerim’in 30 cüz deÄŸil, aslında 32 cüz olduÄŸunu iddia eden Y. Fahir Baba, 32 cüzlü 2 ayrı Kur’an nüshası görüldüÄŸünü ancak bu fazla iki cüzün dil, belagat ve anlam bakımından da ucube olduÄŸunu söylemektedir. 
Bu yazılardan Yusuf Fahir Baba’nın son derece çeliÅŸkili görüÄŸÅŸlere sahip olup, bilgi bakımından oldukça yetersiz olduÄŸu görülmektedir.
Dört meÅŸruta odası olup, fevkani ve ahÅŸap olan tekke – mescid,1942 yılında kısmen yanmış, iki mihrabı bulunan mabet (bu iki mihrap, tekkede iki tarikat postunun (celveti-BektaÅŸi ) bulunmasından mütevellid olabilir. En son 1958’de Zeynep Kamil Hastanesinin geniÅŸletilmesi sırasında yıktırılmış ve mezarlar nakledilmiÅŸ (Bkz. Edhem Ruhi ÖneÅŸ, Ä°stanbul Camileri – KaybolmuÅŸ Camiler – shf.16, Basılmamış Çalışma).
22.HaÅŸimî Osman Saçlı Emir Efendi Dergahı ve Camii:
Dergah, KasımpaÅŸa, Kulaksız’dadır. Dergahtan ilkin 1199/1784 tarihli tekke ve zaviyelerle ilgili mecmuada söz edilir. Mecmuadaki listede, KasımpaÅŸa civarındaki tekke ve zaviyeler sayılırken, “KasımpaÅŸa – Kulaksız da Seyyid HaÅŸim Efendi Tekyesi” olarak yer almaktadır (Vakıflar Dergisi, XIII, S. 589). 
Bayrami dergahı olarak kurulan bu tekkeden Hadikatu’l Cevamî’de ÅŸööyle söz edilir:
« Saçlı Emir Efendi Camii
Banisi, Es-Seyyid Osman HaÅŸimî Sivasi’dir. Müderris iken tedrisi terk edip Bayramiyye tarikatından Gazanfer Efendi’den inâbe almıştır. Sonra hilafet alıp camii civarında bir tekke de bina edip vefatı 1003 zilhiccesinde vakî olmuÅŸtur. Cami-i ÅŸerif bitiÅŸiÄŸinde kendine mahsus türbesinde medfundur. Ve meÅŸihatı evladına ÅŸart eylemiÅŸtir (Åžart-ı Vâkıf). Ve kendi vefatından sonra evlâdı Cafer efendi ÅŸeyh olmuÅŸtur. Bunların dahi vefatları, 1040 senesindedir. Pederi yanında medfundur. Bunun yerine ise oÄŸlu Seyyid Ä°brahim Efendi postneÅŸin olup bunlar dahi 1099 tarihinde vefat edip pederleri yanında medfundur. Ve bunun yerine hemÅŸirezadesi Gazanfer Efendi ÅŸeyh olmuÅŸtur. Bunlar dahi 1112 tarihinde vefat edip pederleri yanında medfundur. (Hadika C.2, S.18)
Zakir Åžükrî Efendi’nin Mecmua-i Tekaya’sında ise bu dergahta ÅŸeyh olan ilk beÅŸ kiÅŸinin adı ÅŸöyle sıralanır. 
1. Åžeyh Seyyid HaÅŸimi Osman Efendi, El-Sivasî, El-Bayramî SaçlıEmir Efendi Namıyla MeÅŸhur. Vef. 11 Zilkâde 1003.
2. Åžeyh HaÅŸimi Osman Efendi OÄŸlu Åžeyh Seyyid Cafer Efendi. Vef. 1040.
3. Åžeyh Cafer Efendi OÄŸlu Åžeyh Seyyid Tavil Ä°brahim Efendi. Vef. 1099.
4. Åžeyh Seyyid Gazanfer-i Sani, Åžeyh Ä°brahim Tavil Efendi OÄŸlu. Vef. 1112. (yukarıda alıntıladığımız Hadika’nın kaydına göre Åžeyh Gazanfer Efendi Åžeyh Ä°brahim Tavil’in oÄŸlu deÄŸil hemÅŸirezadesidir.)
5. Kerestecizade Åžeyh Mehmed Ledûmi Efendi, El-Halveti, KarabaÅŸ Åžeyh Ali Efendi Halifesi. Vef. 1120.

Bu listeye göre baÅŸlangıçta Bayramî olan bu tekke, sonradan Halveti olmuÅŸ, hem de aynı zamanda Åžart-ı Vâkıf’ın hilafına (vakfiye ÅŸartlarına aykırı olarak ) , kurucu Åžeyh HaÅŸim Osman Efendi’nin soyundan olmayan biri (Kerestecizâde) ÅŸeyh olmuÅŸtur.
Ä°lkin Bayrami olan dergah, sonradan Halveti ve en sonda da Kadiri tekkesi olmuÅŸtur. Ahmed Münib Efendi’nin 1307/1890 tarihli Mecmua-i Tekayasında da HaÅŸimi Osman Efendi ve Emir Efendi adlarıyla KasımpaÅŸa’da Kulaksız mahallesinde Kadiri tekkesi olarak geçmekte, o dönemdeki ÅŸeyhin adı Hamdi Efendi olarak kaydedilmektedir.
S. Nüzhe Ergun’un kaydına göre bu tekkenin son ÅŸeyhi bir BektaÅŸi Babası olan Münci Baba’dır. Bu kayda göre asıl adı Åžeyh Mehmed Süreyya olan Münci Baba, tekkenin kurucusu ve ilk ÅŸeyhi Osman Efendi’nin soyundan olup tekkenin son ÅŸeyhidir. Münci Baba, Çamlıca Nur Baba tekkesi ÅŸeyhi Nuri Babaya baÄŸlanıp BektaÅŸi olmuÅŸ, babalık icazetini ise Nuri Baba’nın oÄŸlu Ali Nutki Baba’dan almıştır. 1942’de vefat etmiÅŸtir.
Münci Baba’nın “BektaÅŸilik ve BektaÅŸiler”, “Tarikat-ı Aliyye-i BektaÅŸiyye” adları altında iki kez basılan – ilk 1330/1914’te, ikincisi de 1338/1921’de olmak üzere – BektaÅŸiliÄŸi savunan ve açıklayan kitabı vardır. Dergah ve camii Kulaksız, Kadı Mehmed Mah. YeniçeÅŸme Cad., 1419 ada 52 sayılı parselde yer almaktadır. R. Ekrem Koçu’ya göre Kulaksız Camii yanıp ibadet dışı kalınca dergaha bir minare ilave edilip camii haline getirilmiÅŸtir. Tekke-camiin çatısı ahÅŸap iken 1985’te beton haline getirilmiÅŸ, 1986’da türbe ve hazire onarım görmüÅŸtür. Bu onarımlar sırasında esas eski camii binası da mabede katılmıştır. Türbe dergahın kurucusu, HaÅŸimi Osman Efendi ile ahfadının kabirleri vardır. Türbe kubbeli olmayıp çatılıdır. Türbenin karşısında hazire mevcuttur. Tekke-camii halen ibadete açıktır. (Bkz. Edhem Ruhi ÖneÅŸ, Ä°stanbul Camileri, Basılmamış araÅŸtırma çalışması, 1988)

1199/1784 Tarihli Ä°stanbul’daki Tekke, Zaviye ve Hankahlarla belgede yer alan Tekkeler

Etraf-ı Haseki Sultan
1. DavutpaÅŸa’da Örük Baba Tekyesi Åžeyhi Zeynel Abidin Efendi
Etraf-ı Haric-i Sûr
2. Ä°drisköÅŸkü (Eyüp) civarında KaryaÄŸdı Baba Tekyesi
Nefs-i Üsküdar ve Etraf-ı O ve sevahil_i Anadolu
3. Ä°nadiye ittisalinde Bandırmalızâde HaÅŸim Efendi Tekyesi
4. Öküz Limanında Yarımca Baba Tekyesi 
5. Nerdibanlı Karyesinde (Merdivenköy) Gadni Dede Tekyesi (Åžahkulu Sultan)
Etraf-ıKasımpaşa ve Galata ve Tophane ve Sevahil-i Rumeli
6. KasımpaÅŸa’da Kulaksız’da Seyyid HaÅŸimî Efendi Tekyesi
7. KaraaÄŸaç’ta BektaÅŸi Ali Baba Zaviyesi
8. Rumelihisarı’nda DurmuÅŸ Baba Tekyesi
9. Rumelihisarı’nda Åžehitlerde Ali Baba Tekyesi
(Atilla Çetin, Ä°stanbul’daki Tekke, Zaviye ve Hankahlar Hakkında 1199/1784 Tarihli Önemli Bir Vesika, Vakıflar Dergisi, XIII, Ankara, 1981. Shf 583-590):
Kuzguncuk Ä°skelesi – Üsküdar Ä°skelesi 
20) Ve Öküz Limanı – 21) BektaÅŸi Dergahı

(Bostancıbaşı Defterleri, R. Ekrem Koçu, Ä°stanbul Enstitüsü Mecmuası, Shf.89, Baha Matbaası, 1958, Ä°stanbul)

8 Öküz Limanı Tekkesi, ReÅŸad Ekrem Koçu tarafından yayınlanan Bostancıbaşı defterlerinde de kaydedilmiÅŸtir.(1791-92 tarihli)

Bandırmalızade Es-Seyyid Ahmed Münib Üsküdarî’nin 1307/1890 Tarihli Mecmua-i Tekaya’sında yer alan TEKKE VE ZAVÄ°YELER

Devran-ı Mukabele Günü, Cuma
1. Bandırmalı Åžeyh Yusuf Efendi veya Seyyid HaÅŸim Baba Efendi Tekyesi – Üsküdar’da Ä°nadiye Mahallesinde – Celveti, ÅŸeyhi: Fahreddin Efendi.
Devran-ı Mukabele Günü, Cumartesi
2. Yarımca Baba veya PaÅŸa Limanı Tekyesi – Üsküdar’da PaÅŸa Limanı nam mahalde – Kadiri, ÅŸeyhi: Mehmed Efendi.
Devran-ı Mukabele Günü, Pazar
3. Erdek Baba – Haseki’de Davut PaÅŸa nâm mahalde – Kadiri, ÅŸeyhi: Âgâh Efendi.
Devran-ı Mukabele Günü,ÇarÅŸamba
4. DurmuÅŸ Dede – Rumelihisarı’nda – Åža’banî (Halveti), ÅŸeyhi: Nuri Efendi (Bu dergah ilk kurulduÄŸunda, gülÅŸeni olup sonra ÅŸabani olmuÅŸtur).
Devran-ı Mukabele Günü, PerÅŸembe
5. Akbaba – Beykoz’da Akbaba Nâm mahalde – NakÅŸi , ÅŸeyhi: –––
6. Bademli – Sütlüce’de – NakÅŸi, Åžeyhi: Münir Efendi.
7. PeriÅŸan Baba – Yedikule’de KazlıçeÅŸme’de – NakÅŸi, Åžeyhi: Hasan Efendi (Baba).
8. Åžahkulu Sultan – Nerdeban Köyü’nde – NakÅŸi, ÅŸeyhi: Mehmed Ali Efendi.
9. Åžehitler – Rumelihisarı’nda – NakÅŸi, ÅŸeyhi: Nafi Efendi.
10. Tahir Baba – Çamlıca-i Kebîr de – NakÅŸi, ÅŸeyhi, Nuri Efendi.
11. KaraaÄŸaç – KaraaÄŸaç Nâm mahalde – NakÅŸi, ÅŸeyhi: Hasib Efendi.
12. KaryaÄŸdı – Eyüp’te KaryaÄŸdı Nâm mahalde – NakÅŸi, ÅŸeyhi: Salih Efendi.
13. Valide Sultan veya Emin Baba Tekyesi – Edirne Kapı Haricinde – NakÅŸi, ÅŸeyhi: Halim Efendi
14. HaÅŸimi Osman Efendi veya Emir Efendi – KasımpaÅŸa’da Kulaksız mahallesinde – Kadiri, ÅŸeyhi: Hamdi Efendi.

9 Akbaba dergahı dışında NakÅŸi olarak kaydedilen dergahlar,sûreten nakÅŸi olup, fiilen BektaÅŸidir.

KAYNAKLAR
1. Ahmed Cemaleddin, Çelebi, 1328. BektaÅŸi Sırrı Nâm Risaleye Müdafaa, (BektaÅŸi Sırrı’nın 3. Cildi olarak) Asır Kütüphanesi, Ä°stanbul.
2. Ahmed Münib Efendi, Bandırmalızade Es-Seyyid, 1307. Mecmua-i Tekaya, Âlem Matbaası, Ä°stanbul.
3. Ahmed Rıfad Efendi, 1293. Mir’atu’l-Mekasid Fi Def’i l-Mefasid, Ä°brahim Efendi Matbaası Ä°stanbul.
4. A. Rıfkı 1325-1328 BektaÅŸi Sırrı (1,2 ve 4. Ciltler, Bu serinin 3. Cildi A. Rıfkı’nın 1. Ve 2. Ciltlerindeki iddialara karşı Çelebi Ahmet Çemaleddin’in Reddiye olarak yazdığı, “Müdafaa”sıdır. 4. Cilt ise bu müdafaaya karşı A. Rıfkı’nın “BektaÅŸi Sırrının Müdafaasına Mukabele”sidir. A. Rıfkı, bu serinin 5. Cildini de hazırlamasına karşın baskıya girmemiÅŸtir). Asır Kütüphanesi, Ä°stanbul.
5. Ayvansarayi Hafız Hüseyin, 1281/1866. Hadikatu’l Cevamî, Matbaa-i Amire, Ä°stanbul, 2 cilt.
6. Birge John Kingsley, 1937. The Bektashi Order of Dervishes, Luzac =537; co. London. Reprint.1982 Hartfort Seminary Press. Hartfort, USA.
7. Cem Dergileri, 1997. 62-63-67 ve 69. Sayılar, İstanbul.
8. Çetin, Atilla, 1981, Ä°stanbul’daki Tekke,Zaviye ve Hankahlar Hakkında 1199/1784 Tarihli Önemli Bir Vesika, Vakıflar Dergisi, Sayı 13 içinde Makale, Vakıflar Genel Müd. Yayınları Ankara.
9. Es’ad Efendi, 1343. Üss-ü Zafer, Ä°stanbul.
10. Evliya Çelebi, 1314. Seyahatnâme, 1. Cilt, Ä°stanbul.
11. Fatih Camileri ve DiÄŸer Tarihi Eserler, 1992. T.D.V. Fatih MüftülüÄŸü, Ä°stanbul.
12. Gölpınarlı, Abdülbâki, 1992. (2. Baskı). Alevi-BektaÅŸi Nefesleri, Ä°nkılâp Yayınevi, Ä°stanbul.
13. Haskan, Mehmed Mermi, 1993. Eyüp Tarihi, Turing Vakfı Yayınları, Ä°stanbul, 2. Cilt.
14. Hassluck F. W., 1973. (Firstly Published in 1929). Christianity and Islam Under Sultans, Octagon Books, New York. USA. Two Volumes.
15. Koçu ReÅŸat Ekrem, 1958. Bostancıbaşı Defterleri, Ä°stanbul Enstitüsü Mecmuası Ä°çinde, Shf. 39-90, Baha Matbaası, Ä°stanbul.
16. Konyalı, Ä°brahim Hakkı, Üsküdar Tarihi, Abideleri ve Kitabeleriyle, 1976-77. Türkiye YeÅŸilay Cemiyeti Yayınları, Ä°ki Cilt, Ä°stanbul.
17. Mehmed Ali Hilmi Dedebaba, Tarihsiz, KaÅŸifu’l-Esrar’a Reddiye, Süleymaniye (Ä°zmirli Ä°. Hakkı) Kütüphanesi, No:1228’ de Kayıtlı yazma nüsha.
18. Mehmed Fuad, Köprülü, 1939. Mısır’da BektaÅŸilik, Türkiyat Mecmuası içinde Sayı-Cilt VI. Shf. 13-31, Ä°stanbul.
19. Mehmed Raif, 1314. Mir’at-ı Ä°stanbul, Ä°stanbul.
20. Münci Baba, 1338/1921. Tarikat-ı Aliyye-i BektaÅŸiyye, Kütüphane-i Sûdi, Ä°stanbul. 1. Baskı “BektaÅŸilik ve BektaÅŸiler” adıyla, Åžems Matbaası, Ä°stanbul 1330/1914.
21. Müstakimzade, Süleyman Saadettin, Devhatü’l-MeÅŸayih, (Osmanlı Åžeyhülislamların biyografileri), Tıpkılaşım Ä°stanbul. 1978.
22. Noyan, Doç. Dr. Bedri, 1987. BektaÅŸilik-Alevilik Nedir?, GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°kinci Basım, Ankara.
23. Oytan, M. Tevfik, 1953-55. BektaÅŸiliÄŸin Ä°ç Yüzü, Dibi, KöÅŸesi, Yüzü ve Astarı Nedir?, C. 1 ve 2, 3. üncü Tab’ı Ä°stanbul Maarif Kitaphanesi.
24. Özdamar, Mustafa, 1994. Dersaadet Dergahları, Kandil Yayınları, Ä°stanbul.
25. Öztürk, YaÅŸar Nuri, 1992, Tarihi Boyunca BektaÅŸilik, Yeni Boyut Yayınları, Ä°kinci baskı, Ä°stanbul.
26. Saadettin Nüzhet, 1930. BektaÅŸi Åžairleri, Mf. V. Ä°stanbul Devlet Matbaası.
27. Samancıgil, Kemal, 1945. BektaÅŸilik Tarihi, ÇemberlitaÅŸ Vezirhanı Emniyet Kütüphanesi, Tecelli Matbaası, Ä°stanbul.
28. Åžapolyo, Enver Behnan, 1964. Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, Türkiye Yayınevi, Ä°stanbul.
29. Tanışık, Ä°brahim Hilmi, 1943-1945. Ä°stanbul ÇeÅŸmeleri.
30. Tanman, Baha, 1997. Le Tekke Bektachi De KazlıçeÅŸme, Emplacement, Architecture Et Décoration; Anatolia Moderna – Yeni Anadolu VII. Pp.- 111-126
31. Tarih Dünyası, Dergileri – Sayılar. 1 Ekim 1950-12, 1 Eylül 1951-24, 30 Ekim 1951-27, Ä°stanbul.
32. Ünver, Süheyl, 1996. Ä°stanbul Risaleleri, 5. Cilt, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi – Kültür Ä°ÅŸleri Daire BaÅŸkanlığı Yayınları, Ä°stanbul.
33. Yılmaz, H. Kamil, 1982. Aziz Mahmûd Hüdayi ve Celvetiyye Tarikatı, Erkam Yayınları, Ä°stanbul.
34. Vatin Nicolas - 2 arcone, Thierry, 1997. Le Tekke Bektachi De KazlıçeÅŸme – Étude Historique Et Épigraphique; Anatolia Moderna – Yeni Anadolu VII. Pp 79-109.
35. Zâkir Åžükrî Efendi, 1980. Mecmua-i Tekaya-Derun-ı Ä°slambolda Hankahlar, Freiburg.
Müfid Yüksel..blogcu..