ZÄ°YA PAÅžA



(1829-1880) Uskudar Kandilli’de dunyaya gelen Tanzimat donemi şairlerinden


ZÄ°YA PAÅžA

ZÄ°YA PAÅžA
(1829-1880)


Uskudar Kandilli’de dunyaya gelen Tanzimat donemi ÅŸairlerinden.
Ä°stanbul’da Kandilli’de dunyaya geldi (1829). Aslen Erzurumlu olan babası Galata GumruÄŸu katiplerinden
Feriduddin Efendi’dir. Kandilli’deki mahalle mektebinden sonra, butun ailenin taşındığı
Suleymaniye’de Mekteb-i Edebiye ile Beyazıt RuÅŸdiyesi’ne devam etti.
Kucuk yaÅŸtan itibaren lalası Ä°smail AÄŸa’nın teÅŸviki ile halk ÅŸairlerine ilgi duydu ve onlara
benzer şiirler yazmaya başladı. El yazısının guzelliği
ile dikkati cekti ve 16-17 yaÅŸlarında Sadaret- i Uzma Mektubi Kalemi’ne katip olarak girdi.
Burada tezkire sahibi Fatin Efendi vasıtasıyla Encumen-i Şuara topluluğu mensuplarından
Leskofcalı Galib, Kazım PaÅŸa, Osman Åžems Efendi ve Nevres PaÅŸa ile tanıştı, onların meclislerine devam etmek suretiyle ÅŸiirini geliÅŸtirme fırsatı buldu. Adının daha geniÅŸ bir cevrede duyulmasına yol acan meÅŸhur “Terci-i Bend”ini de yine bu yıllarda kaleme aldı (1859). Mahmud Nedim PaÅŸa’nın aracılığı ile Mustafa ReÅŸid PaÅŸa’nın dikkatini cekti ve Mabeyn-iHumayun beÅŸinci katibi olarak saraya alındı.Edhem Pertev PaÅŸa’nın tavsiyesi ile Fransızca oÄŸrenmek suretiyle Batı kulturune acıldı. Mustafa ReÅŸid PaÅŸa’nın olumunden sonra Ali PaÅŸa ileanlaÅŸmazlığa duÅŸunce, Kıbrıs mutasarrıflığına tayin edilmek suretiyle saraydan uzaklaÅŸtırıldı (1861). Burada başına bir yığın felaket geldi, ancak bir yıl sonra Ä°stanbul’a donebildi. 1865’te gizli Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı; aynı zamanda Muhbir gazetesindeki yazılarıyla hukumetin politikasını sert bir dille eleÅŸtirdi. Ä°kinci defa Kıbrıs’a tayini cıkınca, Mayıs 1867’de Namık Kemal’le birlikte gizlice Paris’e kactı. 1868’de Namık Kemal’le Londra’da Hurriyet gazetesini yayımlamaya baÅŸladı. Ruya ve Zafername gibi bir kısım eserlerini burada kaleme aldı. Ancak 1871’de Ali PaÅŸa’nın olumunden sonra Ä°stanbul’a geri donebildi. 1876’ya kadar Åžura-yı Devlet uyesi olarak gorev yaptı.

II. Abdulhamid’in tahta gecmesinden sonra SuriyevaliliÄŸine tayin edildi; buradan once Konya’ya,daha sonra Adana valiliÄŸine nakledildi. Mayıs1880’de burada vefat etti, cenazesi Ulu Cami haziresine defnedildi.Åžinasi’den sonra Namık Kemal’le birlikte Tanzimat’tan sonraki yenileÅŸme donemi Turk edebiyatının oncu isimlerinden biri kabul edilen Ziya PaÅŸa ÅŸair olarak bir yandan klasik felsefi geleneÄŸi surdururken, bir yandan da siyasi hicivleriyle dikkati cekmiÅŸtir. Hurriyet gazetesinde yayımladığı Åžiir ve Ä°nÅŸa” (1868) makalesindeki goruÅŸleriyle, bundan altı yıl sonra kaleme aldığı Harabat mukaddimesindeki goruÅŸleri arasındaki tezatlar dolayısıyla en yakın arkadaşı Namık Kemal’den baÅŸlayarak bircok edebiyat tarihcisi tarafından tenkit edilmiÅŸtir.


Başlıca eserleri:

Kulliyat-ı Ziya Paşa (1881),
Terkib-i Bend (1871), Engizisyon Tarihi (1882),
Endulus Tarihi (1886-87), Arz-ı Hal (1909), Riyanın
Encamı (Moliere’den, 1886).
Kaynakça: Suleyman Nazif, Ä°ki Dost, Ä°stanbul 1926; Åžukru
Kurgan, Ziya Paşa-Hayatı, Sanatı, Eserleri, İstanbul 1953; A.
H. Tanpınar, XIX. Asır Turk Edebiyatı Tarihi, İstanbul 1967,
s. 279-321; Kaya Bilgegil, Ziya Paşa Uzerinde Bir Araştırma,
Ankara 1979; Onder Gocgun, Ziya PaÅŸa’nın Hayatı, Eserleri,
Edebi Åžahsiyeti ve Butun Åžiirleri, Ankara 1987.


ABDULLAH UÇMAN