USKUDAR’IN DUYGUSAL İKLİMİ



Uskudar İstanbul’un yanında ve İstanbul’dan once, Anadolu’nun ve Asya’nın bittiği yer.


USKUDAR’IN DUYGUSAL İKLİMİ

USKUDAR’IN DUYGUSAL İKLİMİ

Ahmet fiirin*

Bu yazıda Uskudar’ın bir mekan olarak icinde yaÅŸayanların duÅŸunce, duygu,davranış, deÄŸer ve kiÅŸiliklerini nasıl etkilediÄŸi uzerinde durulmaya calışılacaktır.Uskudar’ın tarihi gecmiÅŸi, coÄŸrafi yapısı, mimari eserleri bu ÅŸehir uzerinde yaÅŸayaninsanlarla birlikte bir butun oluÅŸturmaktadır. Oyleyse Uskudar’ın ne olduÄŸuna be bu

iliÅŸkinin ozelliklerine bakmak gerekir.Uskudar İstanbul’un yanında ve İstanbul’dan once, Anadolu’nun ve Asya’nın bittiÄŸi yer. Turk ordularının fethi duÅŸlediÄŸi kıyılar. İstanbul’un fethini goren belde. Tarih ve

coÄŸrafya olarak İstanbul’dan once gelen, İstanbul’un yanında, fakat İstanbul’dan farklıozelliklere de sahip olan bir yerleÅŸim birimi. Bir bakıma İstanbul’daki Anadolu ve Asya.İstanbul yakasında Uskudar deyince Kadıkoy haric butun Anadolu yakası hatırlanır. Belediye sınırlarının otesinde, Osmanlı doneminden bu yana halkın zihin haritasında Umraniye’den Beykoz’a kadar BoÄŸaz’ın Asya tarafı Uskudar olarak bilinir.

Vapurla Uskudar’a gelmek nostaljik bir yolculuk gibidir. İş donuÅŸu vapura binen Uskudarlılar evelerine doÄŸru yol alırken gunun yorgunluÄŸunu ve stresi vapurun sıcaksamimi ortamında giderirler. İnsanlar bir iÅŸ gununun ve karmaÅŸanın son bulduÄŸunu Uskudarvapuruna binince anlarlar. Uskudar’a doÄŸru baÅŸlayan yolculuk huzura, guvene, aileye, anne kucağına yolculuk gibidir. Vapurlarda oÄŸrencisinden burokratına, esnafından

gazetecisine her meslekten insanı gormek mumkundur. İnsanların kaynaÅŸtığı, Uskudarlıolmanın gururunu ve heyecanını yaÅŸadığı bir buluÅŸma noktasıdır vapurlar. Vapurlara kacak binmiÅŸ satıcılar, altın yaldızlı bardaklarda icilen caylar, baÅŸka turlu goruÅŸmeimkanı olmayan tanıdıklarla yapılan sohbetler, iyot kokulu, oksijen dolu deniz havası her ÅŸehirde, her beldede bulunacak bir fırsat deÄŸildir. Vapur yolculuÄŸu yaparak sabahiÅŸlerine, akÅŸam evlerine gidip gelen Uskudarlılar dinlenmiÅŸ, huzur bulmuÅŸ ve gunun yorgunluklarının uzerine trafik stresini de yaÅŸamamış olarak mutlu bir ÅŸekilde ve guler yuzle sabah iÅŸlerine baÅŸlarlar, akÅŸam da evlerine donerler. Vapurdan inen insanları iskelede camiler karşılar. İskele Meydanı, Mihrimah Sultan ve Yeni Valide Camiileri, ceÅŸmesi ve hamamıyla ben Anadolu’yum, Osmanlıyım, tarihim, geleneÄŸim, geleceÄŸim ve iÅŸte benim kimliÄŸim ve ben Uskudar’ım, iÅŸte ben buyum der gibidir. Mihrimah ve Yeni Valide Sultan Camiiler’inden munavebeli olarak okunanve ılık esen boÄŸaz ruzgarına karışan ezan sesleri ozgurluÄŸun simgesi ve ic huzurunun kaynağı gibidir. Bu ulkenin insanları icin bayrak ve ezan ozgurluÄŸu ifade eden birer sembol olarak burada yaÅŸarlar. Mehmet Akif’in İstiklal marşında belirttiÄŸi gibi:

”Bu ezanlar ki ÅŸehadetleri dinin temeli

Ebedi yurdumun üstünde inlemeli”

İskeleden saÄŸa donduÄŸunuzde Harem’e kadar guzel bir sahil ÅŸeridinde yuruyen gezintiyecıkmış bir suru insanla karşılaÅŸmak mumkundur. Bir kısmı spor yapan, bir kısmı romantik yuruyuÅŸe cıkmış, bir kısmı bir aile olarak eÄŸlenen insanlar bu guzel sahilin tadını cıkarırlar. Bu insanlar temiz boÄŸaz havasını solurken guzel bir İstanbul manzarasınıngunduz ve gece gorunumlerini seyretmekle karşı karşıyadırlar. Åžemsi PaÅŸa sahilinden sabahları İstanbul’un uyanışını, akÅŸamları da guneÅŸin Camilerin siluetini geride bırakarak batışını seyretmek tadına doyulmaz panoramik bir guzellik yaÅŸatır. KuÅŸların konmadığı ÅžemsipaÅŸa Camii ve Kızkulesi tabiatın, tarihin, coÄŸrafyanın ve mimarinin estetik bir buluÅŸması gibidir. Åžemsi PaÅŸa sahilinde gezip İstanbul’un doyumsuz manzarasını seyredip, Kızkulesi ve ÅžemsipaÅŸa Camii’nin onunden gecen bu insanların her biri birer cirkinlik abidesi olan apartmanları nasıl diktiÄŸini anlamak mumkun deÄŸildir. ÅžemsipaÅŸadan sonra varılan Harem otogarı İstanbul’un Anadolu’ya acılan bir kapısıdır. Eskiden savaÅŸ ve hac seferlerinin yapıldığı Harem kopru yapılmadan once motorlu taşıtların kaşıya gectiÄŸi bir yerdir. Burada Selimiye Kışlası dikkati cekmektedir. Selimiye Kışlasının Uskudar istikametinde İhsaniye ve DoÄŸancılar semtleri vardır. Bu semtler Ä°stanbul’u seyretme ayrıcalığına sahiptir. Uskudar’ın sınırları bittiÄŸi yerde Eski HaydarpaÅŸaLisesi, Liman, Numune Hastanesi ve HaydarpaÅŸa Garı ile Kadıkoy baÅŸlamaktadır. Uskudarın mahalle araları ve sokakları tarihi ve otantik dokusunu korumakta ve adeta doÄŸal bir film seti gibi durmaktadır. Bu gercek bazı sinema adamlarının dikkatini cekmiÅŸ olmalı ki Uskudar pek cok filme ve televizyon programına ev sahipliÄŸi yapmaktadır.

ÅžemsipaÅŸa sahilini, KuzguncuÄŸu, Selamsızı veya Camlıca’yı ve Toptaşı eski İmam Hatip Lisesi kampusunu pek cok filimde goren insanlar Uskudar kendi ÅŸehirleri gibi bilmekte ve sevmektedirler. Bu mekanları Yahya Kemal’in ÅŸiirinde guzel bir ÅŸekilde belirtmiÅŸtir:

“Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neÅŸesiz

yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı

Hadsiz yaşattı ruhuma bir gurbet akşamı

Bir tek düÅŸünce oldu teselli bu derdime

‘Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür

Madem ki böyle duygularım kaldı çok ÅŸükür.’

Kuzguncuk bir filim seti olmasının yanında, kilise ve camiiyi duvar duvara barındıran bir semttir. HoÅŸgorunun ne olduÄŸunu gormek isteyenler Kuzguncuk’ta bu eserigormelidirler. Bir imparatorluk bakiyesi olarak farklı dinleri ve ırkları hoÅŸgoru icerisinde barındıran Uskudar’da farklı ozelliklerdeki insanlar kardeÅŸce yaÅŸamakta ve olmektedirler. Uskudar yaÅŸayanların olduÄŸu kadar belki de yaÅŸayanlardan daha fazla olulerin de ÅŸehridir. Karacaahmet mezarlığı, BaÄŸlarbaşındaki Rum, Ermeni ve Yahudi mezarlıkları, Bulbulderesi mezarlığı farklı inanclardan olan insanlara bir arada yaÅŸamanın ve olumungercekliÄŸini ağırbaÅŸlı bir sukun ile hatırlatırken, ÅŸehir mimarisinde doÄŸal bir ortam oluÅŸtururlar. Bu mezarlıklar gittikce azalan yeÅŸil alanlara karşılık, ÅŸehre hayat vermeye ve nefes aldırmaya calışmaktadırlar. Yani Uskudar’ın mezarlıkları son yeÅŸil alanlar olarak, sadece olenlere deÄŸil yaÅŸayanlara da oksijen ureterek hizmet etmektedir. Mezarlıkların yaydığı oksijenin yanında manevi hava ile olum ve sonsuzluk duyguları, goÄŸe doÄŸru uzayan Camlıca ve televizyon kuleleri, Masmavi Marmara ve BoÄŸazici, bilinc altına yerleÅŸmiÅŸ uzun ve muhteÅŸem bir tarihin bilinci olarak Uskudar’da doÄŸup buyuyen insanlarınkiÅŸilik geliÅŸimlerini etkileyen cevresel faktorlerdendir. Bir Uskudar sakini Kadıkoylu’den, KasımpaÅŸalı’dan, TeÅŸvikiyeli’den ya da Umraniyeli’den ayıran unsurlar ÅŸehrin kendi icinde gizlidir. Uskudarlı biraz dingin, biraz huzurlu, biraz mutavazi, birazağırbaÅŸlıdır.

Yine Altunizade semtinde bulunan Capitol alışveriÅŸ merkezi ve İlahiyat Fakultesi yan yana bazıları icin bir tezat gibi gozukse de, modernlikle geleneksel deÄŸerlerin pekde uzak olmadıklarını sergilemektedirler. Fethi PaÅŸa korusu, ÅŸehrin icinde yeÅŸil bir ada gibi yaÅŸamakta ve ÅŸehrin gurultusunden kargaÅŸasından telaşından uzak, sakin bir mesire ve dinlenme yeri olarak hizmet vermektedir.Yine koru icinde bulunan belediyeye ait lokanta ve cay bahcesi de burayı aileler icin cazip hale getirmektedir. Korunun yanında bulunan Ozbekler tekkesi ise milli mucadeleyi hatırlatmaktadır. İstanbul’dan İstiklal savaşına katılmak uzere Anadolu’yagecen milli mucadele kahramanlarının ilk durağı Uskudar’dı. Aziz Mahmut Hudayi, Karaca Ahmet Cemevi ve etrafı, Seydahmet deresinde Caferilerin Muharrem torenleri Uskudar’ınmanevi iklimline ayrıca katkıda bulunmaktadırlar.

Sadece Uskudar’ın deÄŸil, Beklide Dunyanın en guzel manzarasının seyredildiÄŸi Camlıca’nın ayrı bir yeri ve unu vardır. Buyuk Camlıca’dan boÄŸazı, Kucuk Camlıca Tepesi’nden ise Marmara Denizi’ni ve Adaları seyretmek ÅŸairlere ilham vermekte, ÅŸarkılara tema oluÅŸturmaktadır. Buyuk Camlıcadaki Sefa Tepesi ve Kucuk Camlıcada bulunan “O AÄŸacın Altı” Sadece aşıkların buluÅŸma yeri olmaktan cıkmış ÅŸarkıların guftelerinegirmiÅŸtir. Camlıcalar artık bir yeÅŸil alan olmanın otesinde kultur mirasımızın bir parcasıdır.

Uskudarlılar bu mirasa gereğince sahip cıkmalıdırlar.

“Çamlıcanın en yüksek yerinde bir perinin

Işıktan heykelini nakÅŸettim ufuklara…

O yeÅŸil Çamlıca ki kat kat eteklerinin

Birini boÄŸaz öper diÄŸerini Marmara.”

Faruk Nafiz Camlıbel

Yahya Kemal’den Orhan Veli’ye pek cok ÅŸairin ÅŸiirine konu olmuÅŸ, pek cok sanatcıya ev sahipliÄŸi yapmış olan Uskudar hala cok sayıda ÅŸaire, sanatcıya ve aydına ev sahipliÄŸi yapmaktadır. Entelektuel konulara meraklı gencler Cengelkoy’de Cınaraltını, iskelede Yalı Kıraathanesini, Kaknus Kahvesini ya da ÅžemsipaÅŸa camii yanındaki cay bahcesinimekan tutmuÅŸ bulunmaktadırlar. Bu mekanlarda her goruÅŸten sanatcı, yazar, gazeteci,oÄŸretmen ve universite oÄŸrencisi buluÅŸmakta ve yoÄŸun fikri meseleleri tartışmakta ve goruÅŸmektedirler.

Uskudar’da ticaret fazla geliÅŸmemiÅŸtir. Genellikle sabit gelirli ve emekli kiÅŸilerintercih ettiÄŸi bir muhit olan Uskudar’ın insanları da mutevazidir. Sahil ÅŸeritinde Beylerbeyi, Cengelkoy ve Kandilli’de boÄŸazici boyunca serpilmiÅŸ yalılar ve Beylerbeyi Sarayı,orta kesimlerde apartmanlar ve Camlıca eteklerinde villalar ve arka kesimlerde gayri nizami yapılaÅŸmalar olmakla birlikte genel bir yeÅŸillik ve bunun getirdiÄŸi bir ferahlık hissedilmektedir. OÄŸretmenler Hastanesi, Camlıca gibi yeÅŸil alanlar korunmaya alınmalıdır.Yine Uskudar merkezde bulunan Kanaat lokantası yalnız Uskudar’da deÄŸil, dunya capında un yapmıştır. Kanaat lokantası Turk mutfağının canlı bir muzesi gibidir. Hem zeytinyaÄŸlılar, hem etli yemekler hem de tatlılarda Kanaat lokantası bir seviyeyi yakalamış ve geleneksel mutfağı devam ettirmiÅŸtir. İstanbul’un her tarafından insanlar Kanaatlokantasına yemek yemeÄŸe gelmekte, yurtdışından gelenler ise en az bir defa uÄŸramak icin fırsat kollamaktadırlar. Parası olanlar icin Kanaat gibi lokantaların yanında ramazanlarda kurulan cadırlar ise fakirlerin karnını doyurdukları yerlerdir. KurumlaÅŸmaya baÅŸlamış olan ramazan cadırı insanlara sadece yemek hizmeti vermemekte bunun yanında geleneksel ramazan akÅŸamlarını da yaÅŸatmaya calışmaktadır

 

USKUDAR’IN DUYGUSAL İKLİMİ

USKUDAR SEMPOZYUMU