Aziz Mahmud Hüdayi Camii



Aziz Mahmud Hüdayi Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir.


Aziz Mahmud Hüdayi Camii

Aziz Mahmud Hüdayi Camii

Aziz Mahmud Hüdayi Camii, Ä°stanbul'un Üsküdar ilçesinin Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu olan AyÅŸe HümaÅŸah Sultan tarafından, üçüncü eÅŸi Aziz Mahmud Hüdayi adına yaptırılmıştır. Yapımına 1589 yılında baÅŸlanan cami, 6 yıllık inÅŸaat sürecinden sonra 1595 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

Zamanla harap olan cami, 1855 yılında Sultan Abdülmecid tarafından onarılmıştır. Daha sonra 1910 yılında yıldırım düÅŸmesi sonucu yıkılan minaresi onarılmıştır. 1912 yılında Hıdiv Ä°smail PaÅŸa'nın kızı Prenses Fatma öncülüÄŸünde ve 1975 yılında Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü öncülüÄŸünde tadilat geçirmiÅŸtir. Cami ÅŸu an kapsamlı bir onarım sürecinden geçmektedir.

Özgün planda bir tekke olarak inÅŸa edilmiÅŸtir. Daha sonra camisi, imareti, türbesi, kütüphanesi, hünkâr mahfeli, çeÅŸmesi, derviÅŸ hücreleri, ÅŸeyh evi, fırını ve hamamı yapılmıştır. Caminin bulunduÄŸu bölge 2008 yılındaki düzenlemelere deÄŸin Gülfem Hatun Mahallesi olarak anılıyordu. Cami, Ahmet Çelebi Camii'ye çok yakındır. Caminin banisi Aziz Mahmud Hüdayi, külliyenin bahçesindeki türbede medfundur.

 

Türbede Yatan KiÅŸiler

Aziz Mahmud Hüdayi (ö.1628)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin oÄŸlu Evliya Mehmet Muhtar Efendi (ö.1595)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin oÄŸlu Mustafa Ebrar Efendi (ö.1595)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin oÄŸlu Ali Murtaza Efendi (ö.1601)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin oÄŸlu Abdülvahit Efendi (ö.1611)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin oÄŸlu Ahmet Sıddık Efendi (ö.1624)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin kızı AyÅŸe Hanım (ö.1600)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin kızı Fatma Zehra Hanım (ö.1624)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin kızı Zeynep Hanım (ö.1642)
Aziz Mahmud Hüdayi'nin torunu Fatma Zehra Hanım (ö.1642)

 

Caminin GiriÅŸ Kitabesi

Bu kitabe, 1855 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tamir ettirildiÄŸi zaman Süleyman Senih Efendi'ye yazdırılmıştır.

Hazret-i Abdülmecid han-ı ila yevmi’l-hisab
Ömr-ü ÅŸevketle Hüda tahtında kılsun kâmyab
Pir Mahmud Hüdaînin uluvv-i himmeti
Asitanın iyledi ma’mure ve zerrin kubab
Sa’y ile kesb-i safa kıl kim bu dergâh-ı bülendde
Kâbe-i uÅŸÅŸakdır olmuÅŸ metaf ÅŸeyh-u ÅŸab
BaÅŸ keser bu baba mührünü ferÅŸ eyleyüb
Kadd-i hamîde olmuÅŸ anın içün sipihr-i tınab
Bendesin envar-ı hû ile kılıb ruÅŸen çeraÄŸ
Ol aziz Celveti eyler derunun lemâ-i tâb
Cuybar-ı feyz u himmet kim der ihsanın
ÇeÅŸme-i sâr canibinden revan ab u tâb
Levh-i bâbayazdı bir matla-ı Senih kemterin
Kıldı her mısra’da bir tarih terkim ve hisab
Oldu dergâh-ı Hüdayi bendeye hayrü’l-meâb
Sıdk ile gel asitân Kutb-ı âlemdir bu bâb

 

(Hicri 1272)

Hazreti Abdülmecid Han tarihi hesaplattı
Allah onu yüce ömrüyle tahtta muradına erdirsin
Pir Mahmud Hüdayi'nin yüksek yardımı
İstanbul'u bayındır ve altın bir halk eyledi
Kim bu yüksek dergâhta çalışırsa temiz kazançlı
Kâbe’nin aşığı, cemaatin ÅŸeyhi tavaf etmiÅŸ kıl
BaÅŸ keser bu kapıya mührünü döÅŸeyip
Kemerli olmuÅŸ onun için gökyüzü
Bendesin hu selamının nuru ile kılsın ışıklı kandil
O aziz Celveti eyler kalbini parlayan ışıkla
Kim ilim ve iyilik ederse ırmak gibi olsun
ÇeÅŸmeli tarafından yorgunlar içsin parlak suyu
Muhterem düzlüÄŸe bir aciz Senih doÄŸup yazdı
Her mısrada bir tarih rakam koydu ve hesap etti
Oldu Hüdayi Dergâhına köle, hayır buldu
DoÄŸru söz ile gel dünyanın mürÅŸidinindir bu kapı

(Miladi 1855)